bir şey yok. Bazı hayvanlar onları korkutur. | Open Subtitles | انه لا شيء لابد بعض الحيوانات قد اخافتهم |
Anne, baba yapmak istediğim bir şey var. Bundan hoşlanmayacaksınız ama inançlarım bunun doğru olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يا والديّ ، ثمة شيء لابد أن أفعله لن يروق لكما لكنني أعتقد أنه الصواب |
Sayın Başkan, rahatsız ettiğim için özür dilerim ancak, görmeyi isteyebileceğiniz bir şey var. | Open Subtitles | سيدي الرئيس، متأسف للمقاطعة ولكن هناك شيء لابد أن تراه |
Bize tretonin hakkında bilmemiz gereken bir şeyler olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلتي أن هناك شيء لابد أن نعرفه عن ال"تريتونين"َ |
Yapmam gereken bir şey var ama kendi şartlarım dahilinde. | Open Subtitles | لدي شيء لابد ان افعله قبلها ولكن بشروطي انا |
- Ruhlar bir şey anlatmaya çalışıyor. - Bu bir işaret olmalı. | Open Subtitles | الأرواح تحاول إخبارنا شيء لابد انها إشارة |
Kötü davranışlar cezalandırılıcak, bu olması gerek bir şey. | Open Subtitles | الأعمال الشريرة ستعاقب ، ذلك شيء لابد أن يكون |
Kötü davranışlar cezalandırılıcak, bu olması gerek bir şey. | Open Subtitles | الأعمال الشريرة ستعاقب ، ذلك شيء لابد أن يكون |
Bak, kimse bir şey görmemiş, Don Victor'a gitmeliyiz... | Open Subtitles | لم ير أحد أي شيء لابد أن نذهب إلى دون فيكتور |
Millet, güvenlik kayıtlarına bir göz attım. Burada görmek isteyeceğiniz bir şey var. | Open Subtitles | يا رفاق، لقد شاهدت تسجيلات كاميرات المراقبة وهناك شيء لابد وأن تروه |
Ama gitmeden önce bilmen gereken bir şey var. | Open Subtitles | لكن يوجد شيء لابد أن تعرفي قبل المغادرة. |
Bensiz gidebilirsiniz. Yapmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | يمكنكم الذهاب بدوني لدي شيء لابد أن أفعله |
İlk şey... uygun bir fon müziği çalmak. | Open Subtitles | -في الفضاء الخارجي الفسيح أول شيء لابد أن نفعله أن نقدم الموسيقى التصويرية المناسبة |
Her şeyi duydu. Şimdi bir şey söyleme sırası onda. | Open Subtitles | لقد سمعَت كل شيء لابد وأنها ستقول شيئاً |
Ryan, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء لابد و أن أخبرك به يا ريان |
Spencer, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | ♪ That's good to know, but can you push it back and forth? ♪ اسمع يا سبينسر هناك شيء لابد أن اخبرك به |
Yapılması gereken bir işi olduğunda bu işten dolayı stres yapar. | Open Subtitles | كان متوترا بسبب عمله عندما يكون هنالك شيء لابد من القيام به |