"شيء ما كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey
        
    • bir şeyler
        
    İlki ve en belirgin olanı şuydu: evet, gerçekten de sıvının içindeki bir şey bakteriyi öldürüyor. TED أولًا، الاستنتاج الواضح: نعم، هناك شيء ما كان يقتل البكتيريا، وقد كان موجودًا في هذا السائل.
    Yine de cüretinin arkasında ruhunu kemirip duran bir şey vardı. Open Subtitles رغم ذلك، وراء شجاعتها، شيء ما كان يأكل في روحها
    Kitabımızda yıllardır yazan bir şey. Open Subtitles شيء ما كان في كتاب لعبنا إستعملناه لسنوات.
    Evimdeki o kadını gördüm. Yanlış olan bir şeyler var. Open Subtitles لقد رأيت هذه المرأة في بيتي شيء ما كان خاطئ جدا
    Belki de o gemide nakledilen bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles الآن ، أعتقد أن رُبما هُناك شيء ما كان يتم نقله على متن تلك السفينة
    Yangın başladığında boynunda bir şey varmış. Open Subtitles شيء ما كان حول رقبتها عندما وصلت النار إليها
    Bir kütle gibi, gölgelerden oluşan bir figür gibi bir şey yatağımın ayak kısmındaydı. Open Subtitles أظن أنك تدعوه على ما أظن مثل كتلة أو ظل شيء ما كان تحت سريري
    bir şey olduğunu anlamıştı, ama kiminle olduğunu bilmiyordu. Open Subtitles عرفت بأنّ شيء ما كان يجري هي فقط لم تعرف مع من
    Bunları görünce mi ahırda çok önemli bir şey olduğuna inandın? Open Subtitles يبدو بأنّك مقتنع بشدة بأن هناك شيء ما كان بالحظيرة
    Demek istediğim, Tanrı korusun biz dışarı çıksaydık ve ben hiç olmayacak bir şey söyleseydim, ...sen benim için çok utanırdın, ve konuşacak bir şey bulamazdık. Open Subtitles أعني, لا سمح الله خرجنا وأنا قلت شيء ما كان أعرجاً حقاً وشعرتِ بالإحراج بسببي وليس لدينا أي شيء نتكلم عنه
    Aslında yanlışlıkla çok zekice bir şey söyledin. Open Subtitles في الواقع تعثرك في نطق شيء ما كان ذكيا تلك اللحظة
    Ahırlarda atları parçalara ayıran bir şey vardı. Open Subtitles ...شيء ما كان يحدث في الاسطبل يُمزّق خيولنا إلى أشلاء
    Macy bulduğu bir şey yüzünden öldürüldü. Open Subtitles لقد قتل ميسي بسبب شيء ما كان قد وجده
    Söyleyeceği bir şey için öldürülmüş. Open Subtitles لقد قُتِل بسبب شيء ما كان على وشك قوله.
    Haftalar önce yapmam gereken bir şey. Open Subtitles شيء ما كان يجب فعله منذ أسابيع مضت
    Orada bir şey vardı yayılan karanlığın içinde gizlenen. Open Subtitles شيء ما كان هناك. قابع في الظلام الممتد.
    Ama bir şeyler oluyordu açıklayamadığım bir şeyler. Open Subtitles لكن شيء ما كان يحدث ولا يمكنني تفسيره
    Kötü bir şeyler olacaktı. Open Subtitles شيء ما كان سيحدث
    Başından beri aklımı kurcalayan bir şeyler var. Open Subtitles شيء ما كان يزعجني منذ البداية
    İş yerinde bir şeyler oldu. Open Subtitles شيء ما كان يجري في العمل
    bir şeyler yolunda değildi. Open Subtitles شيء ما كان صحيح .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more