Evet. İçinde bir şey olduğunu sanıyordun. | Open Subtitles | نعم كنت تظن أن هناك شيئاً بداخله |
İçinde bir şey olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه لربّما هنالك شيئاً بداخله |
İçinde bir şey vardı herhalde. | Open Subtitles | لا بد أنه كان هنالك شيئاً بداخله |
Bardağım açıkça yerinden oynadı. İçine bir şey koymuş olmalı. | Open Subtitles | كأسي قد تحرك ولا بد بأنه وضع شيئاً بداخله |
İçine bir şey mi koydun? | Open Subtitles | وضعتَ شيئاً بداخله ؟ |
Ama içinde bir şey vardı. | Open Subtitles | ولكن كان هناك شيئاً بداخله. |
Ama içinde bir şey yoktu. | Open Subtitles | لكن لم يحمل شيئاً بداخله |
Ama içinde bir şey yokmuş. | Open Subtitles | -لم يجدوا شيئاً بداخله . |
Ama içinde bir şey yokmuş. | Open Subtitles | -لم يجدوا شيئاً بداخله . |
Zafar, içine bir şey saklamıştım. Çok önemli. Tamam. | Open Subtitles | لقد حفظت شيئاً بداخله يا (زافار) إنه ملفٌ مهم |