Ve karşılığında bir şey yapması gerektiğini düşündü. | Open Subtitles | و شعرت أنه عليها أن تفعل شيئاً في المقابل |
Yardım edecektir ama karşılığında bir şey isteyecektir. | Open Subtitles | سوف تساعد ، ولكنّها ستطلبُ منكِ أن تفعلي شيئاً في المقابل |
Bu oyunun nasıl olduğunu biliyorum. karşılığında bir şey istiyorsun. | Open Subtitles | إنّي أعلم قواعد هذه اللعبة، لا بدّ أنّكَ تودّ شيئاً في المقابل. |
Elinden her şeyi alır, alır ama karşılığında hiçbir şey vermez. | Open Subtitles | و أعني، أنها تأخذ و تأخذ و لا تعطي شيئاً في المقابل |
Sana tüm güvenimi verdim ve sen karşılığında hiçbir şey vermedin. | Open Subtitles | منحتك كل ثقتي وأنت لم تمنحني شيئاً في المقابل |
Başkalarını düşündüğümden değil tabi ki, karşılığında bir şey istiyorum. | Open Subtitles | وأنا لستُ إيثارياً بل أريد شيئاً في المقابل. |
karşılığında bir şey istediğini varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض وحسب أنك تريد شيئاً في المقابل |
Ama her zaman karşılığında bir şey ister. | Open Subtitles | لكنه يريد دائماً شيئاً في المقابل |
Her zaman karşılığında bir şey vermen gerekir. | Open Subtitles | عَليكَ دائما أن تٌعطي شيئاً في المقابل |
karşılığında bir şey almayacaksam,.. | Open Subtitles | إذا لم آخذ شيئاً في المقابل |
Size Channing aleyhinde ifade veririm ama karşılığında bir şey isterim. | Open Subtitles | سأشهد في صفكِ ضد (شانينج) ولكن أريد شيئاً في المقابل |
karşılığında bir şey istemiyorsun. | Open Subtitles | لا تريد شيئاً في المقابل |
karşılığında bir şey isterim. | Open Subtitles | سأحتاج شيئاً في المقابل. |
karşılığında bir şey isterim. | Open Subtitles | سأحتاج شيئاً في المقابل. |
Ama karşılığında bir şey istiyorsun. | Open Subtitles | ولكنك تريد شيئاً في المقابل |
Tabii ki karşılığında bir şey istiyorum. | Open Subtitles | بالطبع أريد شيئاً في المقابل |
Şu an resmen benden bir şey istiyorsun ama karşılığında hiçbir şey vermiyorsun yani? | Open Subtitles | لذا أساسا، هذه أنت تطلبين منّي شيئاً ولا تقدمين لي شيئاً في المقابل |
karşılığında hiçbir şey istemedi, | Open Subtitles | ولم تطلب شيئاً في المقابل |