Bu salak heriflerin böyle bir şey yapabileceğini hiç düşünmedim. | Open Subtitles | لم أتخيّل أن هؤلاء الأوغاد قد يفعلون شيئاً مثل هذا. |
Bir daha böyle bir şey olursa bana geleceksin değil mi? Pekala. | Open Subtitles | إذا حدث شيئاً مثل هذا مجدداً ، تعال إلي ، حسناً؟ حسناً |
Haklısınız. Zaten bizim böyle bir şey yapmamızı bekliyordur. | Open Subtitles | أنت محقة، سوف تتوقع أن نفعل شيئاً مثل هذا |
Böyle bir şeyi ben yapsaydım başım büyük derde girerdi. | Open Subtitles | أشعُر بأنّني كنتُ سأواجه مُشكلة لو فعلتُ شيئاً مثل هذا |
Çok profesyonelce. Savaştan bu yana böyle birşey görmemiştim. | Open Subtitles | هذه ماده محترفه جدا انا لم ارى شيئاً مثل هذا منذ الحرب |
- Hiç böyle bir şey gördün mü? | Open Subtitles | هَلْ سَبَقَ وشاهدت شيئاً مثل هذا من قبل ؟ |
Kahretsin, Ralph. böyle bir şey olacağını tahmin etmiştim. | Open Subtitles | اللعنة، علمت بأن شيئاً مثل هذا سوف يحصل. |
Bir daha böyle bir şey yapmaya kalkarsan seni küçük parçalar halinde geri gönderirim. | Open Subtitles | جربي شيئاً مثل هذا معي ثانية و سوف أعيدك مقطعه لقطع صغيرة |
Daha önce hiç böyle bir şey görmedim. | Open Subtitles | لم أشاهد في حياتي أبداً شيئاً مثل هذا من قبل |
Her zaman, başına böyle bir şey gelebileceğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما توقعت أن شيئاً مثل هذا قد يحدث ــ لِمَ؟ |
Bir daha asla, asla ama asla benden böyle bir şey yapmamı isteme. | Open Subtitles | إياكأبداًأبداًأبداً... أبداً أن تطلب مني أن أفعل شيئاً مثل هذا مرة أخرى أبداً |
Gay Talese de böyle bir şey yapmamı isterdi. | Open Subtitles | هل تريد ان أذهب لتكريم كاتب شاذ , لنفعل شيئاً مثل هذا |
Daha önce hiç, kesinlikle hiç böyle bir şey gördüğümü sanmıyorum. | Open Subtitles | يجب أن أعترف، لا أعتقد أنني رأيت في حياتي شيئاً مثل هذا |
böyle bir şey olacağını bilmeliydim. | Open Subtitles | كان يجب علي أن اعرف أن شيئاً مثل هذا سيحدث |
böyle bir şey yapacak kadar aptal olduğumu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظن أنني غبي بما فيه الكفاية لكي أفعل شيئاً مثل هذا ؟ |
Cennette böyle bir şey yok. | Open Subtitles | إنني أعني.. إنه لا يوجد شيئاً مثل هذا في السماء. |
böyle bir şey olacağı da akıllarından bile geçmemiştir, Jared. | Open Subtitles | ولم يفكروا يوماً أن شيئاً مثل هذا قد يحدث |
Bir karpuzun iki misli büyüklüğünde ananas gördüm ama Böyle bir şeyi hiç. | Open Subtitles | لقد رأيت ثمرة اناناس فى ضعف حجم البطيخه لكنى لم ارى شيئاً مثل هذا |
Böyle bir şeyi kazanmak adını duyurur. Nereye? | Open Subtitles | أن تربحي شيئاً مثل هذا يجعلكِ على بداية الطريق |
Hiç böyle birşey görmemiştim. Çok güzel! | Open Subtitles | لم أرى شيئاً مثل هذا من قبل انه رائع |
Sırf öyle bir şey bulabilmek için ne kadar dans eden bebeklere ve garip yetenekli kedilere katlanman gerektiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كم عدد الأطفال الراقصين و القطط الموهوبين بطريقة غريبة الذين عليك أن تبحثي بينهم فقط لتجدي شيئاً مثل هذا ؟ |
Bunun gibi bir şeyi en çok değer verdiğim kişiden nasıl gizlerim? | Open Subtitles | كيف أخفي شيئاً مثل هذا... عن أكثر شخص أهتم به ؟ |
Başına böyle bir şeyin geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أن شيئاً مثل هذا سيحدث أنا حذرتها كثيراً |