Fakat şu anda düşündüğüm tek şey Aziz için bir şeyler yapmak. | Open Subtitles | إهتمامي الوحيد في هذه اللحظه هو أن أفعل شيئاً من أجل عزيز |
Eşimi korumak için bir şeyler yapmalısınız. | Open Subtitles | يجبُ أن تفعلوا شيئاً من أجل حماية زوجى.. |
Sadece şu sabah bulantıları için bir şeyler istedim. | Open Subtitles | أردت شيئاً من أجل الغثيان الصباحي |
Bea için bir şeyler hazırlamaya karar verdik. | Open Subtitles | نحن فكرنا أن نفعل شيئاً من أجل بي |
Fefe, annenin hatırı için bir şeyler ye. | Open Subtitles | فيفي , كل شيئاً من أجل أمك |
Sanırım Bailey ve Burke için bir şeyler almalıyım. | Open Subtitles | أظن أنني سأشتري شيئاً (من أجل (بايلي) و (بورك |
Kendi enerjinizi açığa çıkarmak için zaman ayırın. Dexter için bir şeyler yapın. | Open Subtitles | جدّ وقتاً للتنفيس عن طاقتكَ، افعل شيئاً من أجل (ديكستر) |
Buckley'in yıldönümü partisi için bir şeyler alacaktım sadece. | Open Subtitles | كنت فقط اجلب شيئاً من أجل حفلة عيد زواج (بكلي) هذا المساء |
Ah evlat. Al miden için bir şeyler getirdim. | Open Subtitles | أحضرت لك شيئاً من أجل معدتك |