"شيئا و" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey
        
    • bir şeyler
        
    Benim için bir şey yapacağını biliyordum. Sadece ne ve nasıl olacağını bilmiyordum. Open Subtitles كنت أعرف أنها ستفعل شيئا و لكنى لم أعرف ماذا و كيف ؟
    Ben üstüme bir şey alsam da biraz arabayla dolaşmaya çıksak olmaz mı? Open Subtitles ما رأيك أن البس شيئا و نخرج في جولة قليلة في السيارة ؟
    İnsanın karar vermesi bir şey, dile getirmesi ayrı şeydir. Open Subtitles أن يقرر المرء شيئا و أن يتحدث عنه شيئ آخر
    Ve ayrıca, fark ettiğim bir şey şeyler yapmayı seviyor olduğumdu. TED و كذلك أدركت شيئا و هو انني أحب ابتكار الأشياء.
    Üzerime bir şeyler alana kadar beklerseniz aşağı geliyorum. Open Subtitles يمكنك أن تنتظر حتى أرتدى شيئا و سأنزل حالا
    Sen gelmeden, hiçbir şeyim yok diyordum ama şimdi başka bir şey istemiyorum. Open Subtitles قبل مجيئك ظننت أننى لا أملك شيئا و لكن الأن لا اريد أى شىء
    Alkışlar bana bir şey ifade etmiyordu. Ama senin için bir anlamı vardı. Open Subtitles لم يعن الهتاف لى شيئا و لكنه كان يعنى شيئا بالنسبة لك ، أليس كذلك ؟
    Alkışlar bana bir şey ifade etmiyordu. Ama senin için bir anlamı vardı. Open Subtitles لم يعن الهتاف لى شيئا و لكنه كان يعنى شيئا بالنسبة لك ، أليس كذلك ؟
    Hey, sana bir şey sormak istiyorum. Open Subtitles إسمع ، أريد أن أسألك شيئا و أريدك أن تكون في غاية الصراحة معي
    Ondan bir şey alma, yoksa kalbine... Siyah bir tarak girerek ölürsün. Open Subtitles لا تأخذ منه شيئا و إلا ستنتهي بمشط مغروز في قلبك
    bir şey istedi ve peşinden koştu. Open Subtitles لقد قرر انه يريد شيئا و ذهب من اجله انه ليس وحده ..
    bir şey anlatmaya çalışıyorum. Bir buçuk saattir hıçkırıyorsun. Open Subtitles أنا أحاول أن أشرح لك شيئا و انت تتقرع منذ نصف ساعة أفعل شيئا حتي توقفها
    bir şey bilmediğimi, ama onu önümüzden çekmeliyiz. Open Subtitles أنني لا أعرف شيئا و لكننا لا نريدها تتدخل
    Görünüşe bakılırsa, polisi arayıp bir şey söylemeden telefonu kapatınca, hemen seni arıyorlar. Open Subtitles يبدو انني اتصلت بالشرطه و اغلقت الخط بدون ان اقول شيئا و قد اتصلوا بي ثانيه
    Ama bu vaka için buraya gelince bir şey oldu ve rüya değişti. Open Subtitles لفترة طويلة لكن عندما عدنا لأجل هذه القضية ذلك حفز شيئا و تغيرت الاحلام
    fakat ölüler bir şey bilmez, ve artık onlar için bir ödül yok; Open Subtitles لكن الأموات لا يعرفون شيئا. و لا يوجد لهم أي ثواب.
    Sakladığım bir şey yok ama ceketinin altına sakladığın şeyi görmeyi çok isterim prenses. Open Subtitles لا أخفي شيئا و لكني أرغب بشدة رؤية ما تخبئينه تحت تلك السترة، يا أميرة
    Görmemizi istediği bir şey var ve bu şekilde dikkatimizi ona çekmeye çalışıyor. Open Subtitles ايا كان، فهى ترغب بأن نرى شيئا و هذه هى طريقة فى جلب الاهتمام بالامر
    Bence sana bir şey veriyor ve bu da seni hasta ediyor. Open Subtitles حسنا، اعتقد أنه يدس لك شيئا و هو مايجعلك منهكا
    - Yaban Domuzu olmak bizim için bir şeyler ifade eder diye düşünmüştüm. Ama görüyorum ki etmiyormuş. Beni düşünmüyorsanız, sorun değil. Open Subtitles ظننت ربما الرحلة ستعني شيئا و لكن من الواضح أنني كنت مخطئا, لا يهمكم أمري

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more