"شيئًا آخر" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka şeyler
        
    • başka bir
        
    • şey daha
        
    • başka şey
        
    • bir şeyi daha
        
    • bir şey var
        
    Lütfen hayatını yaşadığını söyle bana ve tuğlaları saymaktan başka şeyler yaptığını da. Open Subtitles أخبريني رجاءُ أنّكِ نعمتِ بحياة كاملة وأنّكِ فعلت شيئًا آخر غير عدِّ الطوابق
    Öyleyse başka şeyler söyle, çünkü o da aranızda iyi bir ilişkinin olmasını Open Subtitles إذًا ، فلتقولي شيئًا آخر لأنه يريدكما أن تحظى بعلاقة حسنة
    Ben bu çağı pek öngörme yanlısı değilim, çünkü o zamana dek başka bir şey olacaktır, ne olduğunu bilmiyorum. TED ولستُ على استعداد للتنبؤ بهذه المرحلة أبعد من ذلك بكثير، لأنه وكما يبدو وبحلول ذلك، سيحدثُ شيئًا آخر لا أعرفه.
    başka bir şey var mı yoksa eve gidebilir miyim? Open Subtitles الآن.. هل هناك شيئًا آخر.. أم بأمكاني الذهاب للمنزل الآن؟
    Bir şey daha diyeyim eğer dünyada çok fazla insan olduğuna karar verseydi salgın bir hastalık ortaya çıkarırdı. Open Subtitles سأخبرك شيئًا آخر إذا قررّت بشكل مفاجئ أو عقلاني أنّ هناك أناسٌ كُثر في العالم كانت لتنشر مرض الطاعون
    Benim için bir şey daha yapmanı istiyorum. Bunu ofisindeki telefonla birlikte FBI'a ver. Open Subtitles أريدك أن تفعل شيئًا آخر من أجلي، خذ هذه و سلِّمها للـمباحث الفيدرالية مع الهاتف الخلويّ الذي بمكتبك
    Bu lezzeti tattığıma göre artık ağzıma bundan başka şey sürmem... Open Subtitles الآن وقد جرّبت هذا المذاق، فلا يمكنني أن آكل شيئًا آخر.
    Masanın yerini değiştiriyorum ki oraya başka şeyler koyabileyim. Hayır, annem onu oraya koydu. Open Subtitles أنقل المنضدة لأضع شيئًا آخر في مكانها
    - Yeni terapi yöntemi. - başka şeyler konuşuldu mu Bayan Florrick? Open Subtitles ...كانت الدار تعرض وسائل علاج- وهل ناقشتم شيئًا آخر يا سيدة فلوريك؟
    Oğlunu öne sürme ya da başka şeyler yapma. Open Subtitles لا تضع ابنك بالمقدمة وتفعل شيئًا آخر
    Belki başka şeyler de saklıyorlardır. Open Subtitles ربّما يُخفون شيئًا آخر.
    Belki başka şeyler de saklıyorlardır. Open Subtitles ربّما يُخفون شيئًا آخر.
    Fakat o gün büyükannem başka bir şeyi de kaybetti; sahip olduğu tek mutluluğu; renkli giyinmek. TED ولكن في ذلك اليوم كانت ستفقد شيئًا آخر أيضًا، الأمر الوحيد الذي يبهجها: وهو ارتداء الألوان.
    Bunu başka bir şey soğutmuş olmalı. TED لابد أن شيئًا آخر أدَّى إلى خفض حرارته.
    Çok kolay -- gidin ve başka bir şey yapın. TED ‫هذا سهل جدًّا.‬ ‫فقط اذهب وافعل شيئًا آخر.‬
    Çünkü adaletin son mili başka bir şey gerektiriyor. TED وهذا بسبب أن آخر ميل من الإنصاف يتطلب شيئًا آخر.
    Ama bundan önce bahsetmem gereken bir şey daha var. Open Subtitles ولكن هناك شيئًا آخر أود أن أشير إليه أولًا
    Umarım. Ama annem dediğim dedik ve kindar bir kadındır. Bu yüzden senden başka bir şey daha istemeliyim. Open Subtitles لنأمل، لكن أمّي امرأة ماكرة انتقاميّة، ولهذا سأطلب منك شيئًا آخر.
    Biliyor musun, verebileceğin bir şey daha vardı. Open Subtitles هنالك شيئًا آخر تستطيع أن تعطيني إياه أيضًا
    Kendine zaman tanısan, başka şey yapsan olmaz mı? Open Subtitles رُبما يُمكنك منح نفسك بعض المساحة ، فلتفعل شيئًا آخر وحسب
    Bildiğim bir başka şey daha var. Open Subtitles وهاك شيئًا آخر أعلمه
    başka bir şey var mıydı yoksa şimdi işe dönebilir miyim? Open Subtitles أتحتاجين شيئًا آخر أم أستطيع أن أعود إلى العمل الآن؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more