"صاحت" - Translation from Arabic to Turkish

    • bağırdı
        
    • bağırmaya
        
    • bağırmıştı
        
    Annem ona bağırmaya başladı. O da bağırdı. Open Subtitles أمي إلتفتت و صاحت بوجهها، و هي أيضاً صاحت بوجه أمي.
    Annesi "Seni seviyoruz." diye bağırdı ve yıkıldı. Sonrasında hastaneye kaldırıldı. Open Subtitles صاحت أمه نحن نحبك ثم أغمي عليها و تم أخذها لاحقا للمستشفى
    Bu akşam Bayan Scarlett, kapıdan içeri bağırdı ve dedi ki: Open Subtitles وهذا المساء صاحت السيدة سكارليت منوراءالباببأن ...
    Oh, aslında, bana çöp kutumu içeri almadığım için bağırmıştı. Open Subtitles في الواقع لقد صاحت بي لأنني لم ألقي بالقمامة
    Sonra gitti, daha sonra geri geldi ve daha çok bağırdı. Open Subtitles ثم رحلت و عادت ثانيةً و صاحت أكثر
    Kuru temizlemecide de bağırdı. Open Subtitles لقد صاحت في منظفي الملابس أيضاً
    Kliniğe geldi ve bana bağırdı. Open Subtitles جاءت للعيادة بالأمس و صاحت بي
    bağırdı aslında. Open Subtitles لا، بل صاحت بذلك
    Daha sonra Bayan Barlow Anna'ya bağırdı geçen sene sınıfta olanlar yüzünden. Open Subtitles ( ثم صاحت السيدة ( بارلو ) فى وجه ( أنا أنهم قد عانوا كثيراً السنه الماضية فى صفها
    Kız bağırdı biz de kendimizi dışarı attık. Open Subtitles وهى صاحت استطعنا الخروج
    Başta, "George, ne yapıyorsun? Aman Tanrım!" diye bağırdı. Open Subtitles أولاً صاحت "(جورج)، ماذا تفعل؟
    Önce George diye bağırdı. "Ne yapıyorsun? Open Subtitles أولاً صاحت "جورج)، ماذا تفعل؟
    Ve sonra... ona bağırdı: Open Subtitles :ثما صاحت فيها
    Düştü işte, sonra bağırmaya başladı, "Sırtım! Open Subtitles سقطت ثم صاحت "ظهري!
    Düştü ve bağırmaya başladı. "Sırtım! Open Subtitles فسقطت ثم صاحت "ظهري!
    Bir keresinde yaya geçidinden geçerken yaşlı bir bayan ona bağırmıştı. Open Subtitles مرة ، صاحت عليها عجوزة عليها عند تقاطع المشاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more