Annem ona bağırmaya başladı. O da bağırdı. | Open Subtitles | أمي إلتفتت و صاحت بوجهها، و هي أيضاً صاحت بوجه أمي. |
Annesi "Seni seviyoruz." diye bağırdı ve yıkıldı. Sonrasında hastaneye kaldırıldı. | Open Subtitles | صاحت أمه نحن نحبك ثم أغمي عليها و تم أخذها لاحقا للمستشفى |
Bu akşam Bayan Scarlett, kapıdan içeri bağırdı ve dedi ki: | Open Subtitles | وهذا المساء صاحت السيدة سكارليت منوراءالباببأن ... |
Oh, aslında, bana çöp kutumu içeri almadığım için bağırmıştı. | Open Subtitles | في الواقع لقد صاحت بي لأنني لم ألقي بالقمامة |
Sonra gitti, daha sonra geri geldi ve daha çok bağırdı. | Open Subtitles | ثم رحلت و عادت ثانيةً و صاحت أكثر |
Kuru temizlemecide de bağırdı. | Open Subtitles | لقد صاحت في منظفي الملابس أيضاً |
Kliniğe geldi ve bana bağırdı. | Open Subtitles | جاءت للعيادة بالأمس و صاحت بي |
bağırdı aslında. | Open Subtitles | لا، بل صاحت بذلك |
Daha sonra Bayan Barlow Anna'ya bağırdı geçen sene sınıfta olanlar yüzünden. | Open Subtitles | ( ثم صاحت السيدة ( بارلو ) فى وجه ( أنا أنهم قد عانوا كثيراً السنه الماضية فى صفها |
Kız bağırdı biz de kendimizi dışarı attık. | Open Subtitles | وهى صاحت استطعنا الخروج |
Başta, "George, ne yapıyorsun? Aman Tanrım!" diye bağırdı. | Open Subtitles | أولاً صاحت "(جورج)، ماذا تفعل؟ |
Önce George diye bağırdı. "Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | أولاً صاحت "جورج)، ماذا تفعل؟ |
Ve sonra... ona bağırdı: | Open Subtitles | :ثما صاحت فيها |
Düştü işte, sonra bağırmaya başladı, "Sırtım! | Open Subtitles | سقطت ثم صاحت "ظهري! |
Düştü ve bağırmaya başladı. "Sırtım! | Open Subtitles | فسقطت ثم صاحت "ظهري! |
Bir keresinde yaya geçidinden geçerken yaşlı bir bayan ona bağırmıştı. | Open Subtitles | مرة ، صاحت عليها عجوزة عليها عند تقاطع المشاة |