Evet, en sonunda kapıyı açması için bir çilingir çağırmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | أجل، في نهاية الأمر أضطررنا إلى جلب صانع الأقفال كي يفتحه |
Bugün eve saat beş gibi çilingir gelecek, biraz vakit alabilir... | Open Subtitles | سيأتي صانع الأقفال إلى البيت اليوم تقريبا الساعة الخامسة, وقد يستغرق وقتًا طويلا |
Öbür tarafa geçmek zaten yeterince kötü. Öbür tarafa geçtiğimizde, istediğim son şey orada mistik bir çilingir beklemek. | Open Subtitles | لا أريد أن أذهب إلى هناك و أنتظر صانع الأقفال الروحانبية |
Ben çilingir çağırayım. Sen de çevik kuvvet çağırsan iyi olur. | Open Subtitles | سأستدعى صانع الأقفال و ربما من الأفضل لك أن تستدعى فريق العمليات الخاصة |
Telefon sirketi CBI'dan çilingir dükkânina bir arama yapildigini dogruladi. | Open Subtitles | أكّدت شركة الهاتف للتو أنّه تمّ إجراء إتّصال من المكتب إلى محل صانع الأقفال. |
Telefon şirketi CBI'dan çilingir dükkânına bir arama yapıldığını doğruladı. | Open Subtitles | أكّدت شركة الهاتف للتو أنّه تمّ إجراء إتّصال من المكتب إلى محل صانع الأقفال. |
Aynı çilingir evin diğer anahtarlarını da yapmış olmalı. | Open Subtitles | وصُنع بواسطة نفس صانع الأقفال الذي صنع المفاتيح الأخرى للمنزل. |
Bir çilingir çağırmayı düşündüm en azından hâlâ telefonum vardı ama gece yarısında çilingirin varması biraz zaman alabilirdi ve hava soğuktu. | TED | فكرت بطلب المساعدة من صانع الأقفال فعلى الأقل هاتفي الجوال معي، ولكن في منتصف الليل قد يأخذ وصوله بعض الوقت، وقد كان الطقس باردا. |
Bir çilingir lazım. | Open Subtitles | يجب أن أحضر صانع الأقفال لهاذا |
Nerede bu çilingir? | Open Subtitles | أين صانع الأقفال ذاك؟ |
Bu yüzden çilingir çağırmıştım. | Open Subtitles | لذا طلبت صانع الأقفال. |