İdama mahkum edilen suçlulardan birisi 16 yaşında bir çocuk. | Open Subtitles | أحد المحكوم عليهم بالاعدام هو صبي في الـ16 من العمر |
O inanılmaz bir deneyim yaşamak isteyen 23 yaşındaki bir çocuk. | Open Subtitles | إنه صبي في الثالثة والعشرين ويريد فقط أن يحظى بتجربة مذهلة |
Hatta sonunda, hayatıma 17 yaşında bir çocuk girdiğinde biri okul müdürüne şunu yazdı: | Open Subtitles | حتى أخيراً مع صبي في الـ17 من عمره أحدهم بلّغ المدير |
Sence ters davranışlara altı yaşındaki bir çocuğu kaçırma da dahil mi? | Open Subtitles | أتعتقدين بأن سلوك المتمردين يشمل الإعتداء على صبي في السادسة من العمر؟ |
Şimdi bir iki dakika övünmeme izin verin, Evliliğimden 15 yaşında bir oğlum var. | TED | إذا كان بإمكاني أن أتباهى لثانية ، لديّ صبي في عمر الـ ١٥ من زواجي. |
Genelde 17 yaşında bir gencin öldürülmesiyle ilgili şakalar yapmam. | Open Subtitles | عادة لا أمزح عندما يقتل صبي في الـ 17 عاماً |
Kazada yanmış ve yanındaki çocuk da ölmüş. Ucube bir çocuğu mu öldürmüş? | Open Subtitles | هو احترق، وقتل صبي في الحادث هل قتل غريب الأطوار صبياً؟ |
Senin öldüreceğin, o 15 yaşındaki çocuk için savaş veriyorum. | Open Subtitles | أكافح من أجل صبي في الـ 15 عاماً أنت على وشك قتله |
Sokakta ölmek üzere olan 11 yaşında bir erkek çocuğu. | Open Subtitles | صبي في الحادية عشر من عمره كان يموت في الشارع |
Hatta sonunda, hayatıma 17 yaşında bir çocuk girdiğinde biri okul müdürüne şunu yazdı: | Open Subtitles | حتى أخيراً مع صبي في الـ17 من عمره أحدهم بلّغ المدير |
Bunlar senin yaşında bir çocuk tarafından yapılmış olmalı. | Open Subtitles | لعل تلك العلامات قد قام بها صبي في مثل سنك |
Nerde kalmıştık bir gün senin boylarında bir çocuk ekmek dağıtıyormuş. | Open Subtitles | على أية حال في يوم ما أتى صبي في مثل حجمك كي يحضر الخبز |
sınıfımda dokuz on yaşlarındaki bir çocuk | Open Subtitles | صبي في تلك المدرسة ما بين الثامنة والتاسعة من عمره |
Eve gittiğimde sokakta bir çocuk vardı. | Open Subtitles | عندماوصلتإليالمنزل، كان هناك صبي في الشارع |
Bir vakasında 7 yaşında bir çocuk açlıktan ölmüş. | Open Subtitles | ،في إحدى قضاياها مات صبي في السابعة جوعاً |
On altı yaşındaki bir çocuğu kendi rızası olmadan alıkoyamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك حجز صبي في الـ 16 من عمره رغمـاً عنه |
10 yaşında bir oğlum, 1 7 yaşında bir kızım var. | Open Subtitles | و أولادي صبي في العاشرة من عمره و بنت في السابعة عشرة |
Teyzesi olduğumu sanan dört yaşında bir oğlum var. | Open Subtitles | عند صبي في الرابعة يعتقد أني خالته |
Yaptıkları neredeyse 8 yaşındaki bir çocuğun ölmesine neden oluyordu. | Open Subtitles | أفعالها كادت تُؤدّي إلى قتل صبي في الثامنة من عُمره. |
Çok yetişkin bir adamın bedeninde, bir gencin ruhunu taşıyordu. | Open Subtitles | كان لديه روح صبي في سن المراهقة في جثة رجل كبروا جدا. |
Ve 9 yaşındaki çocuk da hastanede. | Open Subtitles | والطفل، صبي في التاسعة من عمره، يرقد بالمستشفى. |
Kompartımanımızdaki yaşlı adam bir erkek çocuğu gördü. İnekler otluyordu. | Open Subtitles | شاهد الرجل المسن بالمقطورة صبي في الغابة... |