Bu arkadaşlığınızı mahvedebilir. | Open Subtitles | هذا قد يخرب صداقتكما |
arkadaşlığınızı buna karıştırıyorsunuz. | Open Subtitles | جعلتيه بشأن صداقتكما. |
Umarım bu, arkadaşlığınızı etkilememiştir. | Open Subtitles | أتمنى أن ذلك لم ينهِ صداقتكما |
Hayat boyu süregelen ve şu an sorunlu olan bir dostluğunuz var. | Open Subtitles | فـ صداقتكما الطويلة في خطر |
Bakın, birbirimizi cok kısa bir süredir tanıyoruz, ama dostluğunuz bizim için çok şey ifade ediyor, ve bu yüzden de Maria sizin, bebeğin vaftiz ailesi olmanız gerektiğinde çok israr ediyor. | Open Subtitles | بالرغم من أنّ تعرفنا عليكما منذ فترة قصيرة، صداقتكما تعني الكثير بالنسبة إلينا، لهذا السبب تشعر (ماريا) بشدة |
arkadaşlığınızın her şeyden önce geldiğini bilmesi lazım. | Open Subtitles | عليها أن تدرك أن صداقتكما تأتي بالمقام الأول. |
Pekâlâ, belki de arkadaşlığınızın bozulmasını istemiyordur. | Open Subtitles | ربّما هي لا تريد إفساد صداقتكما. |
Senin gerçekten Jeff Strongman olmadığını, ve arkadaşlığınızın tamamen yalan olduğunu. | Open Subtitles | أنّكَ لست حقاً (جيف سترونغمان)، وكلُّ صداقتكما مبنيّة على كذبة. |