"صدقا" - Translation from Arabic to Turkish

• Açıkçası
• Cidden
• Dürüst
• Dürüstçe

Bütün bu şeyleri buraya stokladığınızı söylediğinde Açıkçası yalan söylediğini düşünmüştüm.
عندما قالت لي عن مايتواجد هنا لقد خاب ظني . صدقا لقد اعتقدت انها كاذبة.

Açıkçası , Harvard'da Dickens'a ihtiyacım yok.
دومبي واولاده اقسم ان له جزء اخر صدقا جو...

- Çalışmalarınıza bayılıyorum, Cidden.
- أَحبُّ عملَكَ صدقا - كراً لكم.

Cidden inanılmaz!
صدقا غير معقول!

Gördüğüm en Dürüst adam. Ama senin için aynısını söyleyemeyeceğim.
انه اكثر الرجال صدقا عرفته في حياتي وهذا لاينطبق عليك

Ve Dürüstçe söyleyebilirim ki orada bulunmayı yeğlerim.
و أستطيع اخبارك صدقا أنه المكان الذي أفضل أن أكون فيه في الواقع

Sizin için bir istisna yapalım dedik, Açıkçası hepimiz annenden çok korkuyoruz.
والسبب صدقا اننا جميعا نخاف من والدتك

Açıkçası midemi bulandırıyordu.
صدقا .. أنها جعلتني أشعر بالقرف

Açıkçası bilmiyorum.
صدقا ً .. لا أعرف

Bunun gibi biri nasıl düşündüğünü anlamıyorum Açıkçası.
شخص مثل هذا... لا أفهم صدقا كيف يفكر.

Ancak Açıkçası, iğnelerden nefret ediyorum.
لكن صدقا, لا احب الابر

Ama Açıkçası asıl aklıma takılan kişi Profesör Keating.
لكن صدقا (البروفيسورة (كيتنغ هي من لا استطيع التوقف عن التفكير بشانها

Cidden, planımız nedir?
صدقا, ما الخطه

Cidden, ben iyiyim. O da iyi.
صدقا,أنا بخير

Cidden.
صدقا

Koruyucu annem uzaklaşmamı ve sevgi hakkında düşünmemi istedi. Ne olduğunu düşünmemi, kutsal kitabı okumamı ve yarın geri gelmemi istedi. Ve en Dürüst, en doğru cevabımı vermemi.
أمي بالتبني طلبت مني ان أذهب وأفكر في موضوع الحب وماهو وأن اقرأ الكتاب وأعود غداً وأعطي إجابتي الأكثر صدقا ومصداقية

Üzücü kısmı, bu onla yaptığımız en Dürüst konuşmaydı.
الجزء المحزن هو ، هو الحديث الأكثر صدقا ولم نحظ به حتى الآن

Tahmin edemezsiniz ama vücudun en Dürüst organları, ayaklardır.
الجزء الأكثر صدقا فى الجسم ، الذى لا يمكن أن تخمنه هوالقدمين

Dürüstçe söyle, onu gerçekten özlemeyeceğini mi düşünüyorsun?
هل تعتقدين صدقا انك لن تفتقدينها ؟

Dürüstçe.
صدقا