"صدقتك" - Translation from Arabic to Turkish

• inandım
• inanmıştım
• inanıyorum
• Sana inandı
• sadakana
• inanmış
• inansam
• Sadakanı
• inanırsam
• inandığımı

Hayır inandım, sadece bu kadar erken beklemiyordum.
صدقتك ، ولكنني لم اعتقد أنك ستأتي بهذه السرعة.

Geçen hafta bana dedin ki, "kesinlikle, muhakkak kahve yok", ve ben de kesinlikle, muhakkak sana inandım.
لقد قلت لي الأسبوع الماضي أنك لا تريد شرب القهوة أبدا وأنا صدقتك

- Bak ne diyeceğim bir dakika için sana inanmıştım.
- أتعرف ؟ أنا.. لقد صدقتك , لقد صدقتك لدقيقة

Sana inanıyorum, çünkü senin son beş yılı nerede geçirdiğini biliyorum.
صدقتك لأنني أعرف أين قضيت السنوات الخمس الماضية

Polis Sana inandı mı?
هل صدقتك الشرطة؟

Senin ne sadakana ne de metaforlarına ihtiyacım var.
لاأحتاج إلى صدقتك, وبكل تأكيد لاأحتاج إلى تشبيهاتكم

İnandım. Bir düş ya da bir hayalet gördüğüne inandım.
نعم صدقتك , كنت أعتقد أنك ترى رؤية او شبح ما

Eski kocana olanları anlattın ve ben de sana inandım.
توضيح لما حصل حول صديقك السابق ولقد صدقتك

sana inandım, sana güvendim, ve beni tam bir aptal yerine koydun.
لقد صدقتك و وثقت بك و لكنك جعلت مظهرى يبدو كأحمق

Ben de yüzüne kangurunun yumruk attığını görmedim ama sana inandım.
لم أراك تلكم في الوجه من قبل كنغر لكن صدقتك

Bu en kötü kısmı olabilir. Sana inandım, inanmamamı söylemiştin oysa ki.
قد يكون هذا أسوء جزء هو أني صدقتك و أنت قلت لي ألا أفعل

Başta canım istediği için yaptım dediğinde inanmıştım fakat şimdi farklı bir nedeni olduğunu görebiliyorum.
في بادئ الأمر، عندما قلت بأنك فعلتها كنزوة، صدقتك ولكن الأن، أعلم بأن هناك شيء مختلف

Sana bir zamanlar inanmıştım mimar.
لقد صدقتك مرة من قبل, ايها المعمارى.

Dünyanın en iyi jokeyi benim demiştin. Sana inanıyorum.
لقد أخبرتني أنك أفضل فارس في العالم وقد صدقتك

eğer beni inandırmaya çalışırsan ... ve küçük bir kanıt, sahip olduğuna inanıyorum.
لو كان الأمر معكوساً وكنت تحاول إقناعي ... كنت ستمتلك أدلة أقل , وسأكون قد صدقتك في هذا الوقت

Sana inandı ya, önemli olan da bu.
لقد صدقتك.. ذلكَ هو المهم

Ama daha önce ortağımın söylediği gibi sadakana ihtiyacımız yok.
لكن كما أخبرك شريكي من قبل لا نحتاج صدقتك

Sana inanmış olduğumu düşünmek bile beni hasta ediyor.
عندما أفكر أننى صدقتك من قبل أصاب بالغثيان

Sana inansam bile, arabanı yanında ayırmamak senin sorumluluğunda.
حتى لو صدقتك قد كانت مسئوليتك أن تجعل عربتك معك

Sadakanı al başına çal!
لسنا بحاجة إلى صدقتك اللعينة

"Beni sevdiğini söyle, sana inanırsam seni bırakacağım." dedi.
اخبريتي انك تحبيني وان صدقتك سأعدكِ تذهبين

Sana inandığımı varsayalım. Bryan'ın ele geçirildiğini ya değiştiğini.
لنتفرض أني صدقتك و برايان تم الإستحواذ عليه أو تغير