İyi bir arkadaş olmadığımı düşündüğünü biliyorum, ama bunu yapmak için nedenlerim var.. | Open Subtitles | اعلم انكي تضنين انني لست صديقة جيدة لكن لدي اسباب لفعل ما أفعل |
Malik için sahte sevgililik yaparak iyi bir arkadaş olduğunu. | Open Subtitles | آه .. بأنها كانت صديقة جيدة تقوم بدور اللحية لمالك |
İyi bir arkadaş olmaya çalışıyorum. Onunla ilgilenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون صديقة جيدة أريد أن اعتني بها |
Kasabada bir restoranda çalışıyorum. Garsonla çok iyi arkadaş haline geldim. | TED | أعمل في مطعم في البلدة، أصبحت صديقة جيدة مع منظفة الطاولات. |
- Biliyor musun? Hiçbir zaman iyi bir dost olmadın. | Open Subtitles | أنتِ لم تكوني صديقة جيدة مطلقاً |
Onun yanında bekliyorsun, sen iyi bir arkadaşsın. | Open Subtitles | أنت صديقة جيدة لبقائك هنا معه هكذا |
Sırf seks alanında çalışması iyi bir sevgili olmayacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | توقف، توقف. ليس لأنها تعمل في مجـال الجنس هذا لا يعني أنهـا لن تكون صديقة جيدة. |
Ama ben sana hiç iyi bir arkadaş olamadım, üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأنني لم أكُن صديقة جيدة جداً باالنسبة لك. |
İyi bir arkadaş olamadım. Bunun için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لم أكن صديقة جيدة و لن أسامح نفسي على هذا أبداً |
Dan ile bazen çok mutsuzdum ve sen bana çok iyi bir arkadaş oldun. | Open Subtitles | لقد كنت بمنتهى الغباء مع ، دان . وأنتى كنت صديقة جيدة |
O kadın tam bir kafa ütüleyici, ama. . O iyi bir arkadaş. Evet, biliyorum. | Open Subtitles | ـ تلك المرأة لديها خلل برأسها لكن ـ إنها صديقة جيدة أجل أنا أعرف |
Aklımdan geçiyordu, ama iyi bir arkadaş olduğum için söylemek istemedim! | Open Subtitles | كنتُ أفكر فيه ولكني لم ارغب في قوله لانني صديقة جيدة وانتِ صديقة سيئة |
Uzun zaman önce tanışmış olmamız, iyi bir arkadaş olduğun anlamına gelmez. | Open Subtitles | ربما كل ما يعنيه أنه مر زمن طويل لأنه بالتأكيد لا يعني أنك صديقة جيدة |
O senin için iyi bir arkadaş ve ben de yeni yerler denemek istiyorum | Open Subtitles | لا ، كانت صديقة جيدة لك و أريد تجريب مكان جديد |
Belki de bunun anlamı yeterince uzun sürdüğüdür çünkü sen iyi bir arkadaş olamadın. | Open Subtitles | ربما كل مايعنيه هذا أنه مر وقت طويل جدا لأنه بكل تأكيد لا يعني أنكِ صديقة جيدة |
Bu kitabın film haklarını istiyorum ve yazarla iyi arkadaş olduğuna göre senin için bu bir sorun olmamalı. | Open Subtitles | أريد حقوق الفيلم لهذا الكتاب وبما أنك صديقة جيدة للكاتب فذلك لن يشكل مشكلة |
Seninle bu kadar iyi arkadaş olacağımı tahmin etmezdim. | Open Subtitles | نعم - لم اعتقد انك ستكوني صديقة جيدة |
İyi bir dost olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أني لست صديقة جيدة |
İyi bir dost. | Open Subtitles | إنها صديقة جيدة |
Sen çok iyi bir arkadaşsın. Aradığın için teşekkürler. | Open Subtitles | أنت حقا ً صديقة جيدة شكرا ً لإتصالك |
Tamam, sağol, Joy. Gerçekten iyi bir arkadaşsın. Evet, evet. | Open Subtitles | شكراً يا (جوي)، أنتِ صديقة جيدة - أجل، أجل - |
hiç iyi bir sevgili diilsin şu an. | Open Subtitles | يبدو انك لم تغدين صديقة جيدة |