"صدّام" - Translation from Arabic to Turkish

    • Saddam
        
    • Hussein
        
    Bomba yağmuru başladığı sırada, bir vurucu timle birlikte Saddam'ın sarayındaymışsın. Open Subtitles لقد كنت بداخل قصر صدّام مع وحدة خاصة حين بدأوا بإطلاق القنابل عليه.
    Saddam'ın askerleri isyanı bastırmak zorunda. Open Subtitles الآن، الشيء الأكثر ضرورة عند قوات صدّام هو وقف الإنتفاضة.
    Saddam'ın askerleri isyanı bastırmak zorunda. Open Subtitles الآن، الشيء الأكثر ضرورة عند قوات صدّام هو وقف الإنتفاضة.
    Saddam Hussein ortaya çıkacak. Open Subtitles لذا، إفترضنَا في ذلك الوقت أنّ صدّام حسين سيأتينا.
    Belki çekmecene Saddam hüseyin ve senin beraber bisiklet sürerken çekilmiş fotoğrafının yanına koyarsın. Open Subtitles بحانب صورّتكِ مع صدّام حسين راكبين هذه الدراجة ذات المقعدين هذه كانت قبل أن يصبح غريباً
    Saddam'ı Amerika'nın yarattığını herkes biliyor. Open Subtitles الجميع يعلم أن أميركا هي من اختلقت صدّام.
    Saddam Hüseyin'in kitle imha silahı yoktu. Open Subtitles أتعلم أن صدّام حسين لم يملك أي أسلحة دمار شامل
    Tam da Saddam ve Irak ile olan çatışmaların başladığı dönemde. Open Subtitles بنفس وقت صراعنا مع صدّام والعراقيين
    Tam da Saddam ve Irak'la çatışmaların başladığı dönemde. Open Subtitles بنفس وقت صراعنا مع صدّام والعراقيين
    Hey Saddam, Terrance ve Phillip'ten kurtulmama yardım ettin teşekkürler Open Subtitles صدّام)، ساعدتني على التخلّص) (من (تيرانس) و(فيليب وأقدّر لك ذلك
    George Bush, Saddam'dan kurtuldu mu? Open Subtitles - لا . جورج بوش يحرر الناس من صدّام الآن؟
    George Bush, Saddam'dan kurtuldu mu? Open Subtitles - لا . جورج بوش يحرر الناس من صدّام الآن؟
    Ben eski dostun Saddam Hüseyin. Saddam Hüseyin mi? Iraklı diktatör mü? Open Subtitles (ــ نادني صديقك القديم (صدّام حسين ــ (صدّام حسين)، الدكتاتور العراقي؟
    Saddam HÜSEYİN'İN GİZLİ KARARGÂHI Open Subtitles (مقرّ (صدّام حسين) في (كندا"{\pos(192,220)} "الساعة 4:
    Saddam HÜSEYİN'İN GİZLİ KARARGÂHI H.Q Open Subtitles (مقرّ (صدّام حسين) في (كندا"{\pos(192,220)} "الساعة 4:
    Saddam, Terrance ve Phillip Kanada'ya dönmüş. Aa, gerçekten mi? Open Subtitles (ــ (صدّام)، (تيرانس) و(فيليب) في (كندا ــ حقاً؟
    ! ? Selam, adım Saddam. Open Subtitles (مرحباً، اسمي (صدّام (وأنا من كبار المعجبين بـ(بولو
    Gülümseyen Saddam mı diyorsun? Televizyonda gördük. Open Subtitles أجل، تعني (صدّام) ذو الرائحة النتنة رأيناه على التلفاز
    Yarın Saddam Kanada'yı ele geçirme işini tamamlayacak. Open Subtitles (غداً سيحاول (صدّام (إنهاء استيلائه على (كندا
    Bu kokuşmuş Saddam Hüseyin kimyasal ve biyolojik silah kullanmıyor mu? Open Subtitles ذلك النتن (صدّام حسين) يستعمل أسلحة الحرب الكيميائية والميكروبية، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more