"صعب على" - Translation from Arabic to Turkish

• için zor
• için çok zor
• için zordur

Bu herkes için zor bir durum. Neden elinden gelen çabayı göstermiyorsun?
هذا صعب على الجميع , لمَ لا يمكنك تقبله بشكل أفضل ؟

Değişimin insanlar için zor olduğunu düşünüyorum, özellikle de büyük resmi göremeyenler için.
أعتقد أن التغيير صعب على الناس خاصة حين لا يمكنهم رؤية الصورة الأكبر

Çiftçiler için zor bir mevsimdi.
لقد كان موسم صعب على المزارعين فالمياه من الجبال نادرة

Bir çocuk için çok zor olmalı dokunulmamak ya da birisine dokunmasına izin vermemek.
حتماً هذا صعب على الأولاد والامتناع عن أن يعانقك أحد أو أن تعانق أحداً

Bu gibi günler yeni insanlar için zordur.
أعني ، هذا النوع من الأحداث يكون صعب على الشخص الجديد

Grev aile için zor olmalı.
, لابد و أنّه صعب على العائله . أن يكونوا في إضراب

Hayır, benim için zor ama öğrenmeye çalışıyorum.
لا انه صعب على ولكنى احاول ان اشاهد واتعلم

Herkes için zor olsa da bence bugün kendini tanımana yardımcı oldu.
انه صعب على كل شخص اعتقد ان هذا اخر يوم تم اكتشافك فيه لحقيقه نفسك

Bu Dr."Sürekli Bana Bakın" için zor olmalı, değil mi?
لابد أن هذا صعب على الطبيب الذي يريد أن يكون محط الانتباه

Charlie, senin için zor olduğunu biliyorum, seni anlıyabiliyorum, ama bu herkes için zor.
شارلي ، أعرف صعب عليك أتفهم ذلك ولكنه صعب على الكل

Bu, katiller için zor oldu. Ama, benim için önemli değildi...
الأنتظار كان صعب على القتلة وصعب على أيضا

Yoksa donmuş toprakta mezar döşemek, Kardeş'lerimiz için zor olacak.
حتى ننجو من برد الشتاء فإنه صعب على الأخوة أن يعملوا في هذا الصقيع

Ben idare ediyorum ama çocuklar için zor oldu.
وأنا أتكيّف مع الوضع، لكنّه أمر صعب على الأولاد.

Kızlar için zor bir yaş. Hormonlar, ergenlik çağı... Erkek çocuklar.
إنه عمر صعب على الفتيات الهرمونات, والمُراهقه, والفتيان

Herkes için zor, özellikle de adam gibi adamlar için.
لقد كان صعب على الجميع خاصة المجتمع الشعبى

Bak, şu anda herkes için zor ama değişecektir.
أسمع، الأمر صعب على الجميع الأن لكنه سيتحسن

Çocuklar için zor olduğundan yetişkinlerin girip çıkmasına izin vermiyorlar.
لكنهم لا يسمحون للبالغين بالتسكع هناك لأنه أمر صعب على الأطفال.

Zavallı kız için zor olmalı.
بربك, لابد أن الأمر صعب على الفتاة المسكينة

Bu benim için çok zor, çünkü Starkman asistan olarak kimi seçerse seçsin-- gerçekten arkadaş kalmak istiyorum.
انه صعب على لأننى أريد أن نبقى أصدقاء فى الحقيقه بغض النظر عن من سيختاره ستارك مان كـــ مساعد مدرس

Biliyorum ki, şu anki durum sizler için çok zor.
أنا أعلم أن الوضع الراهن كان صعب على كل واحد منكم

Ama avlanmak, ayaklarını ıslatmaya alışık olmayan bir kedi için zordur.
لكن الصيد صعب على القط الذي لم يتعود على جعل قدميها تبتل بالماء.