"صعب في" - Translation from Arabic to Turkish

    • zor bir
        
    • zor oluyor
        
    Bu çok zor. Kesinlikle bu zor bir yol. TED إنه صعب في الواقع. وهو بالطبع الطريق الأصعب.
    Birkaç saat içinde zor bir seçim yapmak zorunda kalabiliriz. Open Subtitles يمكن أن نتخذ خيار صعب في الساعات القليلة القادمة
    Gemiyi indirmek en iyi durumda bile çok zor bir iştir. Open Subtitles إنزال سفينة الخلية إقتراح صعب في أفضل الظروف
    Bazen zor bir iş ama bence en iyi iş. Open Subtitles إنّه عمل صعب في بعض الأحيان، لكن أعتقد أنّه أفضل عمل.
    Bütün o hormon iğneleriyle falan zor oluyor sanırım. Open Subtitles إنه صعب في إعتقادي ، مع كل هذه الوفرة في الهرمونات وكل شيء
    Bugün v-t-r-n-r'de zor bir gün geçirdik. Open Subtitles نعم لقد مررنا بيوم صعب في العيادة البيطرية
    zor bir geceyi daha da zorlaştırdın. Open Subtitles إنّك ستجعل عمل تلك الليلة صعباً فوق ما هو صعب في الأصل
    İşte zor bir gün geçirdim o kadar. Open Subtitles كان يوم صعب في العمل كما تعرفون
    İyi bir sorgu uzmanı bilir ki açığa çıkartılması zor bir sırrı saklayabilmek çok daha zordur. Open Subtitles ... لأن أيّ مستجوب جيد سيخبرك كلما كان السرّ صعب في أن يكشف سيكون أصعب في أن يحافظ عليه
    Augie sadece zor bir dönemden geçiyor. Open Subtitles أظن أن أوغي يمر بوقت صعب في الحياة
    zor bir dönem atlatıyorsun bence. Open Subtitles أعتقد أنك فقط تمر بوقت صعب في حياتك
    Önümüzdeki bir kaç gün beni zor bir karar bekliyor. Open Subtitles لدي قرار صعب في الايام القادمة
    Karşı İstihbarat'ta zor bir gündü de. Open Subtitles ...إنه فقط... يوم صعب في عالم مكافحة الجاسوسية
    Beethoven sonatında öğrenmem gereken çok zor bir bölüm var ve mektuplar ise cumaları geliyor. Open Subtitles ثمة جُزء صعب في صوناتا "بيتهوفن" لم أتقنه بعد كما بعثوا الرسائل يوم الجُمعة
    Uyuşturucu satışıcı olmak aslında zor bir iş. Open Subtitles تجارة المخدرات عمل صعب في الحقيقة
    Ancak dağların içine yapılan zor bir tırmanıştan sonra son kalan yerel Küba ormanlarının sıkıca tutunduğu yerlerde kendi sihirli karıncalarımı buldum. ki o zamanlar da bile bu ağaçlar kesiliyorlardı, şimdi de öyle. TED لقد وجدت النمل الساحر خاصتي، لكن بعد تسلق صعب في الجبال حيث تقبع آخر الغابات الكوبية الأصلية، وبعد ذلك -- ما يزال -- يتم إجتثاثها.
    Ofiste zor bir gün müydü şekerim? Open Subtitles يوم صعب في العمل يا حلوه ؟
    New Jersey, çok zor bir yıl geçirdi... Open Subtitles نيو جرسي),كان مشوارهم) ..صعب في هذا السنة
    1990 almaya çalıştım ama gece bu saatinde bulmak biraz zor oluyor. Open Subtitles حاولت جلب 1990 لكن صعب في هدا الوقت من الليل
    Lanet olsun ki bazen çok zor oluyor. Ben... bunları durdurmak için gücü kendimde bulamıyorum. Open Subtitles .اللعنة, هذا صعب في بعض الأحيان لا أملك أي سُلطة لإيقاف الأمر
    Bazen zor oluyor. Open Subtitles انه صعب في بعض الأحيان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more