Canlı ördek ölü ördeğin üstüne çıktı ve çiftleşmeye başladı. | TED | البطّ الحيّ صعد فوق الميّت، و بدأ في التزاوج معه. |
Mort'u arıyorum. Bir saat kadar önce yukarıya çıktı ama geri gelmedi. | Open Subtitles | أنا أبحث عن مورت , لقد صعد منذ ساعة ولم يعد أبدا |
Yanlış gemiye bindi ve vuruldu. | Open Subtitles | لقد صعد على السفينة الخطأ واطلق عليه النار |
Sonra merdivene tırmanıp, pencere eşiğine çıkmış. | Open Subtitles | وبعد ذلك صعد السلم وقف على عتبة النافذة الخارجية |
Merdivenleri tırmandı fakat esinti tarafından ayakta duramıyor ceplerine taş doldurdular ve... | Open Subtitles | لقد صعد الدرج لكنه الآن يلطم بالنسيم و وضعوا بعض الحجارة في جيبه ونحن جاهزون لنبدأ |
Ray, Seth'e kupa maçında ayağına çıkan sincapla ilgili öyküyü anlat. | Open Subtitles | راي أخبر سيث عن قصة السنجاب الذي صعد على رجلك في حديقة الحيوانات |
Hafif bir yemekten sonra odasına çıktı ve orada sırtından bıçaklandı. | Open Subtitles | القتيل صعد الى غرفته بعد عشاء خفيف حيث طـُـعن في ظهره |
Onu itince üzerime çıktı ve elini ağzımın üzerine koydu. | Open Subtitles | دفعته , وبعد ذلك صعد فوقي ووضع يده فوق فمي |
21 Temmuz 1969'da Buzz Aldrin Apollo 11'in ay kapsülünden çıktı ve Sükunet Denizi(Ay zemini) üzerine indi. | TED | في 21 يوليو, 1969, صعد باز الدرين من وحدة أبولو 11 على سطح القمر و هبط على بحر ترانكوليتي |
Moorwen o karakolda mı geminize bindi? | Open Subtitles | ومن ذلك المكان صعد الموروين الخاص بك على متن السفينة؟ |
Terk edildiğini sandım. Sürücüsü otobüse bindi. | Open Subtitles | لقد ظننت انها مهجورة الرجل الذي كان يقودها صعد الحافلة |
Bu adam, hiç meyve ve sebze taşınan bir gemiye bindi mi? | Open Subtitles | هل إن هذا الرجل قد صعد على سفينة التي تحمل الخضروات و الفواكه؟ |
Ben bakmıyorken, bir timsah üstüme çıkmış. Bağırsaklarıma yumurtalarını bırakmış. | Open Subtitles | تمساح صعد فوقي عندما لم اكن انظر ووضع بيوضه في امعائي |
Yine ağaca çıkmış. Onu indirsen iyi olur. | Open Subtitles | أوه، لقد صعد فوق تلك الشجرة ثانية أنت من الأفضل أن تصعد فوق |
Şu merdivenlerden yukarı çıktı, balkona tırmandı ve atladı. | Open Subtitles | لقد صعد هذه السلالم وذهب إلى الشرفة ليقفز منها |
Sahneye çıkan ilk kişi, annendi... ve dans etmeye başladı. | Open Subtitles | و أول من صعد إلى خشبة المسرح ،كانت أمك و بدأت ترقص |
Ama telefon ettim. Adamın biri dairesine çıkıp içeriyi kontrol etti, orada değilmiş. | Open Subtitles | ولكنى اتصلت، الرجل صعد للشقه ونظروهولم يكنهناك. |
Katil, arabaya bindiği sırada kurbanın kanını oraya bulaştırmış olabilir. | Open Subtitles | قام القاتل بنقل دم الضحية إلى المقبض حين صعد إلى السيارة |
Üçüncü kattaki oyuncakçıya gitmek isteyenler... oraya ulaşmak için diğer iki katı aşmak zorunda kalır. | Open Subtitles | اذا صعد الناس الى الطابق الثالث لزيارة متجر الالعاب عليهم المرور بالطوابق الاخرى للوصول الى هناك |
Christophe hızla, kendisinin daha deneyimli generallere eşit olduğunu kanıtlayarak yükseldi. | TED | وسريعًا صعد كريستوف من بين الرُتب، مُبرهنًا بأنه القائد العادل من بين أغلب القادة المخضرمين. |
Birşey geldi, kanını içti ve uçup gitti mi? | Open Subtitles | أفترض أن شيئاً صعد هناك وأمتص دمها ثم طار؟ |
Kocanızın size bakmaya çıktığını düşünmüştüm. Sizi burada görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | لقد صعد زوجك لإحضارك من الأعلى , و لم أتوقع مجيئك من هنا |
Doğruyu söylemek gerekirse bu adam eskiden bir canavardı. Piyasaya ilk çıktığında attığı toplar vurulamazdı. | Open Subtitles | هذا الرجل ، اعتاد أن يكون وحشا عندما صعد أولا |