"صغيرة جداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok genç
        
    • çok küçük
        
    • küçük bir
        
    • kadar küçük
        
    • çok gençsin
        
    • küçücük
        
    • çok ufak
        
    • çok gençti
        
    • çok küçükken
        
    • çok küçüksün
        
    • çok az
        
    • çok küçüktü
        
    • minik
        
    • çok küçüktün
        
    • kadar genç
        
    Beni yanına aldığında çok genç ve masumdum. Open Subtitles عندما أخذني تحت جناحه كنت صغيرة جداً و بريئة
    Annem çok genç evlenmiş ve hayatını bize adamış. Open Subtitles أنظر , أمّي تزوّجت صغيرة جداً و برعت في تربيتنا
    Tüm bu gördüğünüz çok küçük bir kum tanesi. TED هذه حبة صغيرة جداً من الرمل، هذا الشيء كله.
    Yaptıkları şey şu, küçük bir kamera alıp bir çubuğun ucuna takıyorlar... Open Subtitles حسنا.الذي يفعلونه هو انهم يأخذون كاميرا صغيرة جداً ويضعوها في نهاية انبوب
    Buna karışamayacak kadar küçük. Lütfen! Onun için çok tehlikeli. Open Subtitles هي صغيرة جداً لأنْ تَكُونُ متورطه في هذا , رجاءً.
    - Sanırım burada bir ömür kalabilirim. - Hayır! Bunun için çok gençsin. Open Subtitles أعتقد أننى يمكن أن أمكث هنا للأبد لا ، أنت صغيرة جداً على ذلك
    Victoria'nın küçücük bir kasabasında büyüdüm. TED لقد نشأت في قرية صغيرة جداً في فكتوريا.
    Bazen insanlar sikkenin çok ufak olduğunu düşünürler. Daha büyütebilirim. Open Subtitles أحيانا الناس تعتقد ان العملة صغيرة جداً يمكننى جعلها أكبر
    Bir misyon evinden geldiğini söylüyorlardı. Gençti. Evet, çok gençti. Open Subtitles البعض يقولون من مستوطنة بعيدة كانت صغيرة نعم , صغيرة جداً
    Şimdi, ailenin sen daha çok küçükken ayrılmasını anlıyorum. Open Subtitles أنا فهمت أن والديكِ تطلقا عندما كنتِ صغيرة جداً
    Yani seksi bu yolla öğrenmemelisin ve açıkçası, seks için henüz çok küçüksün. Open Subtitles لايجب عليك تعلمه بهذه الطريقة وبصراحة انتِ صغيرة جداً على معرفة امور الجنس
    Ve hepsi bu değil. Onun ile evlenmek için çok yaşlı, ve kız da çok genç. Open Subtitles و لَيسَ هذا كُلّ شيء ,فهو أكبرُ سناً بكثير من أن يتزَوجها ,وهي لا تزال صغيرة جداً
    Biliyor musun, çok genç biri için, korkunç derecede akıllısın. Open Subtitles أتعرفي، بالنسبة أنّكِ صغيرة جداً لكنكِ حكيمة جداً
    çok genç ve aptaldım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Open Subtitles كنت صغيرة جداً و غبية و لم أعرف ما يجب فعله
    Sadece çok küçük ve böylesine küçük nöronlarla bilgi işlemeye çalışmanın pek çok biofiziksel güçlüğü var. TED ولكنها صغيرة جداً وتحتوي على الكثير من التحديات الفيزيائية الحيوية تحاول أن تحسب المعلومات بخلايا عصبية صغيرة جداً.
    O zamanlar sadece birkaç kişiden oluşan çok... ...küçük bir örgüt olarak bu meseleyi nasıl... ...ele alacağımızı düşünmeye başlamaya çalışmak bile... ...büyük bir zorluktu. TED وبالنسبة لما كان ثم منظمة صغيرة جداً من مجرد عدد قليل من الناس، يحاول حتى البدء في التفكير كيف يمكن معالجة التي وكان تحديا هائلا.
    Belki de bu aralarındaki en büyük gruptur. Ve bir de çok küçük bir grup vardır. TED وهذه على الأغلب هي المجموعة الأكبر على الاطلاق وهنالك مجموعة صغيرة جداً
    Buradaki olay şu, eğer ölmüş ya da zedelenmiş bir organ varsa o organın dokusundan, bir posta pulunun yarısından biraz küçük bir parça alırız. TED إذاً فالمبدأ هنا هو: إذا كان لديك بالفعل عضو ميت أو معطوب، سنأخذ قطعة صغيرة جداً من هذا النسيج، أقل من نصف حجم طابع البريد.
    Ahbap, bu kasaba o kadar küçük ki parantez içine almışlar. Open Subtitles يا صـاح، هذه البـلـدة صغيرة جداً حـتـى أنّها وضعت بيـن قـوسيـن
    -Bunu düşünmek için daha çok gençsin. Open Subtitles انتي صغيرة جداً لكي تفكري في ذلك ـ ذلك ـ أنا
    İnsanlar zıplıyor ve acıdan kıvranıyor, insanlar küçücük karınca gibiler. Open Subtitles ، ناس يقفزون ويصيحون ناس صغيرة جداً كالنمل
    Gıdanızdaki çok ufak bir dozla. Open Subtitles مجرد جرعة صغيرة جداً ، مضافة إلى الغذاء، كما قالوا
    Ayrıca, kendi yerini açmak için çok gençti. Open Subtitles إلى جانب ذلك، كانت صغيرة جداً لتمتلك الحانه الخاصه بها
    çok küçükken babam bana korsan gemisi almıştı. Open Subtitles أخذني أبي إلى سفينة قراصنة عندما كتتُ صغيرة جداً
    Alışveriş merkezine gitmek için çok küçüksün. Open Subtitles أنت صغيرة جداً لتتسكعى داخل المجمع التجارى
    Yani çok az yerimiz kaldı ve o yer de bize lazım. Open Subtitles ، وذلك يبقى مساحة صغيرة جداً . سوف نحتاجها لاحقاً
    Sophy annesini kaybettiğinde çok küçüktü, ama çok fazla sorumluluk yüklendi. Open Subtitles صوفي كانت صغيرة جداً عندما فقدت أمها و تحملت مسؤوليات جمة
    Parçaların herbirindeki minik alanlarda renkler var. Open Subtitles عِنْدَهُمْ قطعُ صغيرة جداً مِنْ اللونِ في المناطقِ الغيرِ المُفَحَّمةِ.
    Seni gördüğümde çok küçüktün. Open Subtitles لا بأس. كنتِ صغيرة جداً جداً عندما رأيتُكِ.
    Aman Tanrım! Ne kadar genç. Ne kadar güzel. Open Subtitles يا إلهى، إنها صغيرة جداً وجميلة للغاية ما الوحش الذى يمكنه القيام بهذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more