"صفارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • düdüğü
        
    • düdük
        
    • siren
        
    • sireni
        
    • düdüğünü
        
    • Bip
        
    • ıslıktı
        
    • düdükle
        
    • sirenleri
        
    • düdüğünden
        
    Kaybediyoruz Ryan, üç-sıfır yeniliyoruz ve bitiş düdüğü yaklaşıyor. Open Subtitles اننا نخسر يا ريان.. لقد سقط منا ثلاث رجال وقد اقتربنا كثيرا من صفارة النهاية
    Alarm düdüğü biber gazı ve erkeklerin en zayıf noktasını gösteren bir harita. Open Subtitles صفارة الطوارئ ، ورذاذ الفلفل وهذه اللوحة لأكثر مناطق الرجل حساسية للضرب
    düdük çalmam gerekmez, Muhterem Kaptan. Open Subtitles إنني لن أحتاج صفارة من أجلهم أيها الكابتن المحترم.
    Sonra diğer klasik fonksiyonlar var, lale soğanı, kibrit... lolipop, düdük, jelibon. Open Subtitles وتتوفر ايضا الوظائف التقليدية: مثل صنارة الصيد,منجل فزاعة,صفارة,حلوى
    Nöbetçi kulesinde hiç kimse cevap vermiyordu ve sonra aniden bir siren duyduk. Open Subtitles لا أحد في برج الحراسة كان يردّ وبعد ذلك فجأة سمعنا صفارة إنذار
    Varoşlarda kuşların cıvıltısı neyse şehirde de polis sireni odur. Open Subtitles تغريد العصافير في الضواحي بمثابة صوت صفارة إنذار الشرطة للمدينة
    İnşallah cidden o bizon düdüğünü duyar. Open Subtitles انا آمل انه يستطيع حقا سماع صفارة الثيران هذه
    Buhar düdüğü mü o? Open Subtitles أهذه صفارة بخارية؟ ما الذي يجري هناك بحق الجحيم؟
    Ve final düdüğü çaldı, beklenmedik bir şey oldu! Open Subtitles و مع صفارة النهاية حدث الغير متوقع حدوثه
    Çünkü o köpek düdüğü, insanlar duyamaz. Open Subtitles لأنّها صفارة كلاب، لا يمكن للأنسان سماع صوتها.
    Dinleme cihazı için şifre verdiler ve onlara köpek düdüğü ile işaret vermemi istediler. Open Subtitles لقد أعطوني شفرة أستخدمها معهم وعلامة لأحدثهم عن طريق صفارة الكلب.
    Plastik eldiven, oda spreyi ses geçirmez kulaklık, imdat düdüğü biber gazı ve birden fazla dilde "dolu" tabelası var. Open Subtitles و قفازات مطاطية، و معطر جو سماعات رأس عازلة للصوت و صفارة خطر
    Hayır, hayır. Önce düdük çal. Open Subtitles ـ كلا، كلا، أشعل صفارة الإنذار أولاً ـ لنذهب
    Hiç kuşkusuz bu emboli flütünü, sadece kayan bir düdük olarak görüyorsundur. Open Subtitles كنت أعتقد بلا شك أن انزلاق الصفارة كأي صفارة تنزلق.
    Ondan geriye bir tek bu pembe düdük kaldı. Open Subtitles كل ما بقي لدي صفارة صغيرة صاحبة اللون الزهري
    Bugünden itibaren her gün bu saatte ölülerin anısına siren sesi verilecek. Open Subtitles من الآن فصاعداً ، ستُطلق صفارة إنذار في هذا الوقت احتراماً لضحايا
    Neden siren seslerini sürekli değiştirip dururlar, hiç anlamam. Open Subtitles أتدرون ما الذي لا أستوعبه؟ لماذا غيّروا صوت صفارة الإنذار؟
    Neden duyduğumuz düşündüğümüzde, bu oldukça önemli bir şey olduğu halde genelde bir alarm veya sireni duyabilme yetisini düşünmeyiz. TED عندما نفكر لماذا نسمع, نحن لا نفكر كثيرا بالقدرة على سماع صفارة إنذار أو جرس, على الرغم من هذا أمر مهم للغاية.
    Garsonun düdüğünü aşırdı ve herkese çalmaya başladı. Open Subtitles أنها سرقت صفارة النادل وبدأت بأعطاء الجميع مشروب
    Bir Bip sesi oldu. iNews uyarısıydı. Open Subtitles كان هناك صفارة كان تنبيه حامل الاخبار
    Bu bir tecavüz ıslıktı. Open Subtitles ‫هذه صفارة اغتصاب
    Oğullarının düdükle gezdiğini görmek zorunda kalmadılar. Open Subtitles "ولكنهم رُحموا من رؤية ابنهم البالغ يرتدي "صفارة
    Durun biraz. Demek üzerinde sirenleri olan siyah bir jip arıyoruz. Open Subtitles انتظر.اذن نحن نبحث عن سيارة رياضية سوداء مع صفارة شغالة
    Çünkü tecavüz düdüğünden daha iyi ev hediyesi olamaz. Open Subtitles لأن لاشيء يجعل البيت آمناً غير صفارة الاغتصاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more