"صفحة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir sayfa
        
    • sayfalık bir
        
    • kaç sayfalık
        
    • sayfalık gizli
        
    • sayfası
        
    Kölelikle bir sayfa açıp, içine biraz da şaşa katmışlar. Open Subtitles أخذوا صفحة من البيونيين و أضافوا بعض الأبهة
    Fena değil. Turnerlar'ın kitabından biz de bir sayfa alabiliriz aslında. Open Subtitles تعلم ، يمكننا أن نأخذ صفحة من كتاب تيرنر
    Bu senin oyun kitabından koparılmış bir sayfa doktor. Open Subtitles هذه صفحة من كتاب ألاعيبك الخاص، أيتها الطبيبة.
    Times'ın ona ithafen yarım sayfalık bir başyazısı vardı, bir gazeteye göre birinci sınıf bir alanda yer alıyordu. TED خصصت التايمز له نصف صفحة من الافتتاحية، ويمكنك أن تتخيل أنها مساحة مميزة لجريدة في قامتها.
    Sadece bu olayla ilgili 300 bilmem kaç sayfalık iç işleri soruşturmam var. Open Subtitles لديّ 300 صفحة من تحقيق الشؤون الداخلية.. فقط وبتلك الحادثة.
    Anax Principle dosyalarını çalarken yakaladım. 4000 sayfalık gizli dosyalar. Open Subtitles أمسكته يأخذ ملفات من قاعدة "أناكس"، فيما يقرب من 4000 صفحة من وثائق سرية.
    Bir de büyük boyutlu kağıdımız olsun, örneğin bir gazete sayfası gibi. TED ولنفترض أيضاً انك تملك ورقة كبيرة جداً ربما بحجم صفحة من الصحيفة
    Bizden birinin tuttuğu ilk günlüklerin birinden bir sayfa. Open Subtitles صفحة من إحدى أوائل المذكرات التي سبق وأن احتفظ بها أحدنا
    Teknik olarak, bir yetişkindi ve ben yetişkinlik el kitabından kendim için bir sayfa alıyordum. Open Subtitles عملياً، هو الآن راشد وأنا كنتُ آخذ صفحة من كتيب الرشد لنفسي. ‏
    Senin kitabından bir sayfa alıntı yapayım dedim. Pardon, tüm sayfalar öyleydi. Open Subtitles إنّي أحتذي صفحة من كتاب لهوك، ويلاه، آسف، الصفح جميع.
    Sen biliyordun, gizemliydin, kaçamak cevaplar verdin defterden bir sayfa kopardın! Open Subtitles لقد كنت كتوما، مراوغا لقد مزقت صفحة من دفتر الحسابات
    DiNozzo senin şarkı kitabından bir sayfa almış. Open Subtitles إنه يأخذ صفحة من كتابك الغنائي.
    Elimde Blair Waldorf'un günlüğünden bir sayfa var. Open Subtitles لديّ صفحة من مذكرات بلير والدورف
    Görünüşe göre yeni dostun Nate babasının oyun defterinden bir sayfa koparmış. Open Subtitles الظاهر نيت أخذ صفحة من كتاب .أبوك
    Sembol ve sayılarla dolu bir sayfa. Open Subtitles إنه عبارة عن صفحة من الرموز والأرقام.
    Protestan ilahi kitabından bir sayfa. Open Subtitles صفحة من كتاب التّراتيل البروتستانتيّة
    Yarım sayfalık bir makale değil. Büyük bir kapak konusu. Open Subtitles هذه ليست نصف صفحة من مقالة صحفية إنها قطعة سرية رئيسية
    Bu özelliklerle ancak 100 sayfalık bir iddianameye kapak olabilirsiniz. Open Subtitles وهذه النوعيات, ليزمها أكثر من 100 صفحة من الإتهامات
    Diğer taraftan zamanının çoğunu 1100 sayfalık bir kitapla geçirmek de sosyal hayatına bir çukur açmak demek oluyor. Open Subtitles حسنا , على الجانب الاخر قضاء معظم وقتك على 1100 صفحة من كتاب تميل لوضع العراقيل لحياتك الاجتماعية
    Sadece bu olayla ilgili 300 bilmem kaç sayfalık iç işleri soruşturmam var. Open Subtitles لديّ 300 صفحة من تحقيق الشؤون الداخلية.. فقط وبتلك الحادثة.
    Orada 350 sayfalık gizli askeri istihbarat var. Open Subtitles هناك 350 صفحة من المعلومات
    Her Friendface sayfası aynen mikroplarla dolu bir kap gibidir. Open Subtitles كل صفحة من صفحات الموقع تعمل كصحن مملوء بجراثيم الصداقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more