Bu benim sayfam değil. Bu, İsrailli şehit askerin anma gününde Tahran'da bir adam sayfasına, İsrailli askerin resmini koymuş . | TED | هذه ليست صفحتي. هذا الشخص من طهران في ذكرى سقوط الجندي الاسرائيلي يضع صورة جندي اسرائيلي علي صفحته. |
Facebook sayfasına şöyle bir baktım süper bir çevreci olduğu yazıyordu | Open Subtitles | صفحته في الفيسبوك تقول أنه أختصاصي بيئه كبير |
Bir su dökeyim profilini gösteririm. Şehrin öbür ucunda... | Open Subtitles | سأريك صفحته بعدما أذهب للحمام. |
Traver geçen sene sayfasını silmişti. Herkes onunla alay etmişti. | Open Subtitles | هل تتذكر عندما حذف "تريتر" صفحته على الفيسبوك العام الماضي |
Bu arada profilinde Frank O'Hara'nın bir dörtlüğü var. | Open Subtitles | ويملك سلسلة من مقتبسات لـ (فرانك أوهارا) على صفحته. |
Daniel Google sonuçlarının ilk sayfasında Mısır'daki protestolarla ilgli hiç bir şey almadı. | TED | لم يحصل دانييل على أي شيء حول التظاهرات في مصر على الإطلاق في صفحته الأولى من نتائج بحث غوغل. |
Suriye diktatörü Beşar Esad'a sorun, Sizi temin ederim ki Facebook sayfası katılımın gücünü içermemektedir. | TED | فقط اسأل الديكتاتور السوري بشار الأسد، أؤكد لكم أن صفحته على الفيسبوك لم تتحصل على القوة من المشاركة. |
sayfasına kırıcı şeyler yazmışlar ve herkese eşcinsel olduğu mesajını atmışlar. | Open Subtitles | لقد كتبوا أشياء قاسية في صفحته وأخبروا الجميع أنه شاذ |
Web sayfasına girdim. | Open Subtitles | لقد تحققت من صفحته الشخصية على الإنترنت |
Facebook sayfasına fotoğrafımı koymuş. | Open Subtitles | لقد وضع صورتى على صفحته على الفايسبوك |
Facebook sayfasına hâlâ yazmaya devam ettiklerini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ماذا يكتبون في صفحته ؟ |
Facebook sayfasına baktım. | Open Subtitles | لقد تحققت من صفحته على "فيس بوك". |
Biz, Quantico'daki onun profilini onun suçlarını onu okudu ediyorum. | Open Subtitles | ...الذي كنا قد درسناه في كوانتيكو جرائمه، صفحته |
Tuvalete gittikten sonra sana profilini gösteririm. | Open Subtitles | سأريك صفحته بعدما أذهب للحمام |
Bana sitesindeki profilini gösterdiler. | Open Subtitles | لقد ارونى صفحته الشخصية على... . |
Firma, YouFace* adlı faal ve geleceği parlak bir sosyal ağ satın aldı, bu yüzden, her yönetici YouFace sayfasını oluşturmak zorunda. | Open Subtitles | كسبت الشركة موقع إلكتروني إجتماعي واعد يدعى "يوفايس" لذا فكل إداري عليه إنشاء صفحته الخاصة على "يوفايس" |
Ayrıca unutmayın, şanslı öğrenci kendi sayfasını Larry'nin kişisel günlüğüne ekleyebilecek. | Open Subtitles | ولاتنسوا ، من سيأخذه سيحظى بفرصة إضافة صفحته الخاصة في مجلة (ليري) الشخصية |
Sokak adı profilinde var. | Open Subtitles | شارعه موجود في صفحته الشخصية |
Philip'in profilinde dört arkadaşı var, onlar da oyun topluluğundan. | Open Subtitles | فيليب) لديه فقط اربعة اصدقاء على صفحته) وكلهم من جماعته في اللعب على النت |
Facebook sayfasında sorun olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت بأنه لا مشاكل على صفحته على الفيسبوك؟ |
Polise yardım ettiği için öğrenci sayfasında hava atan biri hiçbir şey silmez. | Open Subtitles | اي شخصٍ يتفاخر بقدرته على مساعدة الشرطة على صفحته الالكترونية الخاصة بالطلاب ... لن يقوم بإزلة أي شئ |
Facebook sayfası din karşıtı gönderilerle dolu. | TED | صفحته في الفيس بوك مليئة بمنشورات ضد الدين |