Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? | Open Subtitles | صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات |
David King isimli bir arkadaşım The Sunday Times'ta çalışıyordu ve bana... | Open Subtitles | صديق لي اسمه ديفد كينغ كان يعمل لـ صنداي تايمز قال لي: |
Sanırım Sunday Times tarafından en etkileyici dublör sahnesi seçildi. | TED | كانت مخاطرة كبيرة تم اختيارها ، أعتقد في صحيفة صنداي تايمز كواحدة من أكثر المشاهد إثارة |
Bana ihtiyacın olursa, Sunday, stüdyomda olacağım. | Open Subtitles | اذا أحتاجتني يا صنداي اتصل على الاستديو الخاص بي هناك |
Sundihill sokak, Berylton Çiftliği. | Open Subtitles | مزرعة (بيرلتون) طريق صنداي هيل |
Sunday TIMES BRİTANYA'NIN EN ÇOK SATAN GAZETESİYDİ | Open Subtitles | وكانت صحيفة صنداي تايمز البريطانية الأكثر مبيعا |
Ayrıcalıklıydım çünkü renkli dergide çalışmıştım ve dergi, The Sunday Times gazetesine doğrudan bağlıydı. | Open Subtitles | كنت محظوظ حيث عملت في مجلة ملونة وكانت صحيفة صنداي تايمز |
PAZAR, THE Sunday TIMES OLMADAN PAZAR DEĞİLDİR 1970'LERİN SONUNDA SENDİKALAR ARASINDA ANLAŞMAZLIK OLDU | Open Subtitles | الأحد ليس يوم الأحد بدون صحيفة صنداي تايمز في اواخر الـ 70 دب خلاف بين الادارة واتحاد العمال مما اضعف الصحيفة |
Murdoch The Sunday Times'ı alınca ve Harold Evans, The Times gazetesine geçince hepimiz, bilirsiniz... sonun başlangıcına doğru bakıyormuş gibi hissettik. | Open Subtitles | عندما تولى مردوخ صحيفة صنداي تايمز وذهب هارولد ايفانز لصحيفة تايمز كلهم ادرك انها بداية النهاية |
BU, McCULLIN'IN Sunday TIMES İÇİN YAPTIĞI SON BÜYÜK İŞ OLDU | Open Subtitles | كانت هذه اخر مهمة لـ ماكلن في صنداي تايمز |
Benim için mükemmel tatil demek Zabar'dan Danimarka peyniri alıp Sunday'ın sayfalarını kıvırmaktan oluşuyor. | Open Subtitles | هذا صحيح بالنسبة لي، الاجازة المثالية هي تناول الجبن الدنماركي مع صحيفة صنداي تايمز |
Merhaba! Ben Sunday. Hollywood Gezegeni'ne hoş geldiniz. | Open Subtitles | [ مرحبا ، أنا [ صنداي مرحبا بكم في "كوكب هوليوود" |
Bu benim The Sunday Times'taki ilk görevim oldu. | Open Subtitles | كانت هذه اول مهمة لي مع صنداي تايمز |
Ve The Sunday Times bu fotoğrafları yayımladığında Güney Vietnam hükümeti beni kara listeye aldı ve benim böyle bir şeyin varlığından haberim dahi yoktu. | Open Subtitles | عندما نشرت صحيفة صنداي تايمز صوري وضعتني الحكومة الفيتنامية الجنوبية على القائمة السوداء وماكنت أتصور ان هناك قائمة سوداء |
Sunday Times'a yaptığı açıklamada: Hükümet yetkililerinin kendisine destek verme teklifinde bulunduklarını görevi kötüye kullandığım konusunda bir şüpheleri olmadığını kabul edip güvence verdiklerini söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبر صحفية "صنداي تايمز" أن بعض المسؤولين البارزين في الحكومة عرضوا عليه الدعم |
Adım Veronica. Sunday Independent' da yazıyorum. | Open Subtitles | اسمي (فيرونيكا)، أكتب لصحيفة (صنداي إندبيندانت). |
- Trafik. Sunday'den gelen o kadınla bir ilgisi yok mu? | Open Subtitles | ليس بسبب تلك المرأة التي تكتب لصحيفة (صنداي إندو)؟ |
Sunday Independent'dan Azize Veronica. | Open Subtitles | القديسة (فيرونيكا) من (صنداي إندبندانت). |
Adım Veronica Guerin. Sunday Independent'tan geliyorum. | Open Subtitles | أنا (فيرونيكا غيرين) من (صنداي إندبندانت). |
Sunday, sen... | Open Subtitles | جدول صنداي أعتقد انه |
Sundihill sokak, Berylton Çiftliği. | Open Subtitles | مزرعة (بيرلتون) طريق صنداي هيل |