damadım Mike O'Neal'a şirketimde harika bir fırsat teklif ettim. | Open Subtitles | لقد عرضت علي مايكل أونيل صهري الجديد فرصة ذهبية في شركتي |
Bak, eğer damadım gönderdim diyorsa göndermiştir. | Open Subtitles | أنظر، إن قال صهري أنه أرسله لكم أذا فأنه فعل |
Her halükarda, bir noktada Kayınbiraderim Leonard seri katillerle ilgili bir kitap yazmaya karar verdi. | TED | على كل حال، قرر صهري ليونارد، أن يكتب كتابًا عن قاتل متسلسل. |
Damat Choi polis kızımın arabayı çarpmasının kaza olmadığını mı söylüyor? | Open Subtitles | ..صهري أيقول الشرطي أن وفاة إبنتي لم يكن بسبب حادث؟ |
Bacanağım Macho Camacho kılığında ortaya çıkıyor ve bunun hakkında konuşmayacağımızı sanıyor, öyle mi? | Open Subtitles | صهري يظهر وكأنه مُلاكم، ويظنّ بأننا لم نناقش الأمر؟ |
Bacanağımın Narkotikte çalıştığını biliyordun. | Open Subtitles | كنتَ تعلم أن صهري مع إدارة مكافحة المخدرات |
Memur Bey, damadıma davranış şeklinizden hiç memnun değilim. | Open Subtitles | حضرة الضابط أنا لا أقدر هذا حقا كيف تعامل صهري |
Müstakbel damadım bunu ayrıca rica etti. | Open Subtitles | لقد أبدى صهري عن رغبته في أنها تدرس المزيد |
Görünüşe göre damadım ben orada olmayınca kendini daha iyi hissetti. Rufus! | Open Subtitles | يظهر جليّا، صهري يشعر بإرتياح بعدم حضوري |
Düzenli. Şimdi, Lyle. Sevgili damadım nasıl? | Open Subtitles | الآن، كيف صهري المستقبلي العزيز لايل؟ |
Kayınbiraderim bu katille görüşmeye gitti ve buluştuklarında bu adamın tamamen korku saldığını farketti. | TED | فذهب صهري لعقد مقابلة هذا القاتل وأدرك عند لقائه أن هذا الرجل مخيف إلى حد كبير |
Bu noktada, Kayınbiraderim cevabını öğrenebilmeyi çok istediği soruyu sorabilecek cesareti toparladı. "Bunu nasıl yapabildin?" | TED | في لحظة من اللحظات، استجمع صهري شجاعته ليسأله سؤال يود حقًا أن يعرف إجابته. وهو : كيف استطعت فعل ذلك؟ |
Ama ne de olsa Kayınbiraderim. Onu tekrar işe almayı düşünürseniz... bunu şahsıma yapılmış bir lütuf olarak kabul ederim. | Open Subtitles | لكنة صهري ,و سأعتبرة معروفاً شخصياً إذا أعدت النظر في إعادتة لعملة |
Damat Cha ile yaşadıkların kaderin olsa bile biraz sadakati varsa, acılarını azaltması lazım gelir. | Open Subtitles | على الرغم من أن مصيرك مع صهري تشا قد إنتهى .. لو كان لديهِ بعض الإخلاص لكان قد إعترف بمعاناتكِ لأجله |
Hayır, hayır bak Bacanağım Jesse'nin evini izliyor anladın mı? | Open Subtitles | لا، لا، اسمع صهري يقوم بمراقبة منزل (جيسي) هل تفهم؟ |
Narkotik ajanı Bacanağımın Us'tan haberi var. | Open Subtitles | صهري عميل مكافحة المخدّرات... عينه على (غاس). |
Memur Bey, damadıma davranış şeklinizden hiç memnun değilim. | Open Subtitles | حضرة الضابط أنا لا أقدر هذا حقا كيف تعامل صهري |
Üzgünüm enişte, size borcumu ödeyemedim daha. | Open Subtitles | آسف يا صهري لأنني لم أرد لك الدين بعد |
Sevgili ablam ve eniştem.. Herşey için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً يا صهري العزيز |
En sevdiğim Damadımı beklerken güzel bir kahve içmek istedim. | Open Subtitles | اريد عمل كأس مثالي من القهوة بانتظار صهري المفضّل . |
Ama önce müstakbel Damadımın hepimizle paylaşmak istediği bir şeyi var. | Open Subtitles | ولكن أولاً، صهري المستقبلي لديه أمرٌ يريد أن يشاركنا إيّاه |
Bu benim kayın biraderim. Birşeyler oldu ve benim eve gitmem gerek. | Open Subtitles | هذا صهري.لقد حصل شيء و يجب أن أعود إلى المنزل |
Bacanagim yakin bir zamanda belli bir dagitim merkezine ziyarete gidecek. | Open Subtitles | صهري في المستقبل القريب سيذهب في جولة إلى .مركز توزيع معيّن |
O suikastçıların asıl hedefi bendim ama biri onları bacanağıma yönlendirdi. | Open Subtitles | إنّهم قتلة. وأعتقد بأنني كنتُ هدفهم الأهمّ. لقد تم إبعادهم عنّي وتوجيههم إلى صهري. |
kayınbirader? | Open Subtitles | أين أنت يا صهري ؟ |
Dinleyin, Bay Grey Kayınbiraderime sarhoş gibi görünmesi için bir şey içirdi. | Open Subtitles | إستمعوا جميعاً، السيد "غراي" قد أعطى صهري شيئاً لجعلهِ يبدو ثملاً |