"صوّرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • çektin
        
    • çektim
        
    • çekmiş
        
    • çekmişsin
        
    • yakalamış
        
    Saatlerce perukları çektin. Aynı şeyin tekrarı olur. Open Subtitles فأنت صوّرت الشعر المستعار لساعات إنها نفسها!
    - Bu kasedi sen mi çektin, Bobby? Open Subtitles هل صوّرت هذه اللقطات يا "بوبي"؟ كلا
    Videoyu sen mi çektin? Open Subtitles هل صوّرت هذا الشريط؟
    Cila kutusunun her açıdan fotoğrafını çektim. Open Subtitles كارول، لقد صوّرت عبوة الورنيش هذه من كل الزوايا
    Geçen hafta kafede tanıştığım yeni bir gitaristi çektim. Open Subtitles لقد صوّرت عازف جيتار جديد قابلته بمقهى الأسبوع المنصرم
    Kay Cappuccio, altı ay önce Arjantin'de bir reklam çekmiş. Open Subtitles (كاي كابوتشيو) صوّرت إعلاناً تجارياً في الأرجنتين قبل ستة أشهر.
    Kaçırmaya çalışanı çekmişsin. Open Subtitles لقد صوّرت المُختطف
    Asansör kameraları, birinin erkek arkadaşıyla iş pişirmek için asansörün dur düğmesine bastığını yakalamış. Open Subtitles صوّرت كاميرات المصعد ضيفة وهي تضغط زر التوقف للطوارئ حتّى تداعب خليلها
    çektin, değil mi? Open Subtitles هل صوّرت هذا؟ أقمتَ بتصويره؟
    Bu cesedin fotoğrafını çektin mi? Open Subtitles هل صوّرت هذه الجثّة؟
    - Sadece yüzünü mü çektin? Open Subtitles لقد صوّرت وجهها فقط –.
    - Hayır. Sadece uzun bir video çektin. Open Subtitles -لا ، لقد صوّرت مقطع فيديو طويل
    - Death Blow filmini sen mi çektin? Open Subtitles -أنت صوّرت "الضربة القاتلة"؟
    - Ne ara film çektin? Open Subtitles -متى صوّرت هذا الفيلم ؟
    Demin o küçük kamera gibi şeyle resmimi çektim. Open Subtitles لقد صوّرت نفسي للتو بهذه الكاميرا الصغيرة
    Kilo verdikten sonra, çıplak halde fotoğrafımı çektim ve eski kocama yüzünü ona sürtmesi için gönderdim ya da yüzünü artık bana sürtemeyeceğinden emin olmasını anlaması için. Open Subtitles بعد أن فقدت وزني، صوّرت .. نفسي عارية وأرسلتها إلى طليقي .. لإذلاله أو لأريه ما لا يستطيع لمسه
    Sonra başka videolar da çektim, videolarımın konusu ise Amerika'daki yaşamın en kutuplaştırıcı konusuydu. Ama ne yapayım, ırk konusunda konuşma tarzım buydu. Bu beni dijital bir işaret fişeği haline getirdi. TED لذا صوّرت افلام أكثر وموضوعات للفيديوهات الخاصة بى غالباً ماكان عن سبب الخلاف في الحياة ولكن الطريقة التي أوضحت بها المسالة جعلتنى شيئا كالبرق
    Hey,güvenlik kamerası saldırıyıda çekmiş. Open Subtitles كاميرا الأمن صوّرت الهجوم
    Setin parçasıydı bu. Rosie kelebeklerin göçünü burada, Point Yubec'tan çekmiş. Open Subtitles (روزي) صوّرت هجرت الفراشات بمنطقة (يوبك).
    Yanlış bacağın röntgenini çekmişsin. Open Subtitles انتظر, لقد صوّرت الساق الخطأ
    Tüm dosyaların resmini çekmişsin Open Subtitles أنت صوّرت كل الملفات
    Hayır, ama araba kameram yakalamış. Open Subtitles كلاّ، لكن الكاميرا الأماميّة في السيّارة صوّرت ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more