"صُنعت" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapıldı
        
    • yapıldığını
        
    • yapımı
        
    • yapıldım
        
    • yapılıyor
        
    • yaratılmış
        
    • üretilmiş
        
    • malı
        
    • yapım
        
    • yaratıldı
        
    • yapılmıştı
        
    • yapılmıştır
        
    • yapılmış
        
    Dolly Edinburgh’ta yapıldı, ve Dolly yetişkin bir kök hücreden ilk klonlanan memeli örneğiydi. TED لذا دولي قد صُنعت هنا في أدنبره ودوللي هي المثال الأول من استنساخ حيوان ثديي من خلايا بالغة.
    Ses duvarını aşmanın teknik kapasitemize çok yakın olduğu 1950'lerde yapıldı. Open Subtitles صُنعت في الخمسينيات عندما كانت قدرتنا على كسر حاجز الصوت محدودو جداً بالنظر الى قدراتنا التقنية
    Seni güzelce tarayacağım ve neden yapıldığını göreceğim. Open Subtitles لنرى ما يمكنك فعله أحب أن أواجهك لأرى مما صُنعت
    Sizin tanrılarınız insan yapımı sağır, dilsiz ve körler. Open Subtitles آلهتكم صُنعت بيد بشرية وهم صمٌ وبكم وعميان.
    Vitsyebsk'de o yeri yok etmek için yapıldım. Open Subtitles "صُنعت في الحي اليهودي بمدينة "فيتسبك لتدمير ذلك المعسكر الرهيب
    Bu materyaller pek çok farklı şeyden yapılıyor; plastikten doğal materyallere, değişen kalınlıklarda nanofiberlere, az çok gözenekli süngerlere ve farklı yoğunluklarda jellere kadar. TED صُنعت هذه الدعامات من مجموعة مواد مختلفة، من البلاستيك إلى مواد مشتقة من الطبيعة، وألياف نانوية مختلفة السُّمك. والإسفنج الأكثر أو الأقل مسامية. والمواد الهلامية مختلفة الصلابة.
    Beraber yaratılmış şeylerin beraber bulunmaları gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن الأشياء التي صُنعت سوياً تنتمي إلي بعضها البعض
    Bugünün yeni tüketici kültürü gerçek tüketim ihtiyacına göre gittikçe artan bir seviyede üretilmiş ve empoze edilmiştir. Open Subtitles ما هو عليه الان، للفرد الواحد. الثقافه الاستهلاكيه اليوم، قد وُضعت و صُنعت خصيصا
    Bu nedenle silahlar yapıldı ve taşınarak Irak'a yerleştirildi. Open Subtitles لذا الأسلحة صُنعت و نُقلت إلى داخل العراق.
    İlk telsiz kol saati 1936'da Polonya'da yapıldı. Open Subtitles أول ساعة يد لاسلكية للتحدث صُنعت في بولندا عام 1930
    En çarpıcı müzikler bu yerde yapıldı. Open Subtitles صُنعت الكثير من الموسقى الرائعة في هذا المكان
    Yaraların derinliğine ve uzunluğuna bakarsak hepsinin aynı pençeyle yapıldığını söyleyebilirim. Open Subtitles حسناً، مِن العمق وطول الجروح، يبدو أنّ العلامات قد صُنعت ببواسطة مخلب واحد.
    Sipariş evrakları nerede yapıldığını ve nereye yollandığını gösteriyor. Open Subtitles والأوراق توضح أين صُنعت البندقية ولأين أٌرسلت
    Görünmezlerin Dünya yapımı olduğunu biliyoruz. Open Subtitles نعلم أن تلك الأجهزة الخفية صُنعت في الأرض
    Senin için mi yapıldım? Open Subtitles الشخص الذي صُنعت من أجله ؟
    İçtiğim sigaralar, doğmamışların küllerinden yapılıyor. Open Subtitles السجائر التي أدخنها صُنعت من رماد الذي لم يولد...
    Bugün yaratılmış olan herkes sen, ben, o bu maddeyle yapıldık Open Subtitles الأشياء المُستقرَّة إنتهى بها المطاف بعد ذلك إلى التخثُّر، لصُنع الأشياء التى صُنعت أنت و أنا و كل شخص منها.
    Genellikle kraliyet ailelerinin Afrika safarileri için üretilmiş. Open Subtitles في الأغلب صُنعت للملوك لأجل رحلات صيدِهم
    Bakın. Sakın ucuz çok amaçlı Çin malı çakılardan almayın. Open Subtitles لا تشتري الأدوات المُتعددة الإستخدام الرخيصة التي صُنعت في الصين
    Özel yapım gibi duruyor. Sadece 800 tane üretmişler. Open Subtitles يبدو أنّها كانت طلبية خاصة، فقد صُنعت 800 منها فقط.
    Tendon çekicileri yaratıldı ve Jim'in tibia kemiğine iliştirilerek zıt etkili kaslara yeniden bağlandı. TED حيث صُنعت بَكرَات للوتر الجديد ووُصلت مع عظمة الساق لإعادة ربط العضلات المتضادة.
    Bu dayanıklı araçlar, demirden ya da çelikten yapılmamıştı fakat beklenmedik biçimde yumuşak olan bir şeyden yapılmıştı: pamuktan. TED لم تُصنع هذه الهياكل القاسية من الحديد أو الفولاذ، إنما وعلى نحوٍ غير متوقع صُنعت من مادةٍ لينة: القطن.
    Bu benim kaderim Hizmet etsin diye yapılan, acı çeksin diye yapılmıştır. Open Subtitles إنه قدري وحسب. فقد صُنعت للخدمة والمعاناة.
    Şimdiye kadar yapılmış olan tüm filmleri bu tüpün içine koyabilirim. TED يمكنني وضع جميع الأفلام التي صُنعت لحد الآن، داخل هذا الأنبوب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more