"ضاجعها" - Translation from Arabic to Turkish

• becerdiği
• becer
• Sik onu
• sikti
• yattığı
• siktiği
• çaktığı
• Onunla yattı

Ve şu oynaştığı nişanlı kız, ateşliydi, hani şu becerdiği kız.
وتلك الفتاة التي لعبت دور المخطوبة، كانت مثيرة الفتاة التي ضاجعها

Gittiği yerler bitirdiği işler, becerdiği kadınlar.
عن الأماكن التى ذهب اليها جرائم قام بها و نساء ضاجعها

Matt lütfen. Onu benim için becer. Benim için.
مات، رجاء، رجاء يا مات ضاجعها من أجلي، من أجلي

Tıpkı dün yaptığın gibi Sik onu!
ضاجعها مثل ماحدث بالأمس

Arka koltukta sikti ama hanım kızımızın:
ضاجعها فى المقعد الخلفى لكن قبل ذلك

Kardeşimin yattığı nedime sen misin? Pişti olmayı hiç sevmem de.
هل أنتِ من ضاجعها أخي لأني لا أحب أن أفشي سره

- Evet, Quinn'in siktiği şu taş hatunda.
-نعم، كانت تلك المثيرة التي ضاجعها (كوِن )

- Bu dün gece çaktığı kız değil mi?
أليست تلك الفتاة التي ضاجعها ليلة البارحة؟

Onunla yattı ve önümüzdeki 20 yıl boyunca ona nefret besleyerek büyüyecek.
لقد ضاجعها والآن وببطئ سيكبر ليكرهها على مدى 20 سنة القادمة

Geçen beş yılda becerdiği kızlardan bahsetmeliydi.
بل ما وجب إخباره إيّاه، هوّ كل الفتيات التي ضاجعها في الخمس سنين المنصرمة

Bu yüzden ağzına sıçılan tek kişi becerdiği kadın.
والشخص الوحيد الذي سيبقى مشتعلا على الفحم هي المرأة التي ضاجعها

Yalan rüzgarını seyrederken becer onu.
ضاجعها بينما هي تشاهد جريمةً, قد كتبتها بنفسها

- Sik onu! Sik lan onu şimdi! Sik!
ضاجعها ، ضاجعها الآن - أوه، بربكِ -

Sik onu.
ضاجعها.

- Evet Evan, Sik onu!
أجل، (إيفان)، ضاجعها!

Dublörü tam da benim doğum günümde sikti.
لقد ضاجعها يوم عيد ميلادي

Çünkü kadının kafasını sikti, dostum.
لانه ضاجعها من فمها يارجل

Einstein'ın yattığı bir karısı vardı.
كان لديه زوجة و التي ضاجعها بالمناسبة

Neden Robert'ın sarhoş olduğu bir gece siktiği bir orospu evladının canını bağışlayayım?
لماذا أرحم إبن عاهرة حانة، ضاجعها (روبرت) في ليلة سكر؟

Sen daha çok Baba'nın İtalya'da çaktığı manitasın.
أنتِ مثل الفتاة (التي ضاجعها العراب في (إيطاليا

David Lindhagen karımı aldı ve Onunla yattı.
(ديفيد ليندهاجن) حصل على زوجتي و ضاجعها