Eskiden söylediğim her şeye gülerdi ama artık gülüşü nasıldı, onu bile hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | كانت تضحك على كل ما أقوله، ولكن الآن نسيت كيف كان صوت ضحكتها |
Bulaşıcı bir gülüşü vardı.. | Open Subtitles | لقد كانت ضحكتها مُعدية بشكل لا يمكن تخيله |
"Merhabası herşeyin başlangıcı oldu gülüşü koridordaki ilk adımları oldu elleri sonsuza kadar ayrılmayacak onun için sonsuzluk bir gülüşü kadar basit." | Open Subtitles | كان مرحبا صاحب نهاية لها نهايات كانت ضحكتها خطوتهم الأولى في الممر يده سيكون لها لعقد الأبد |
Onun gülüşünü koridorun sonundan duyabiliyordu. | Open Subtitles | بإمكانه أن يسمع ضحكتها في جميع أنحاء الرواق |
İki, güzel güldüğünü söyle. | Open Subtitles | اخبرها ان ضحكتها جميلة |
gülüşü, küçücük burnu tatlı gülüşü yatakta yaptığı şeyler, hayal gibi. | Open Subtitles | ضحكتها، أنفها الصغير ضحكتها اللطيفة الأشياء التي تفعلها في الفراش، إنها مبدعة |
O çocuksu ağzıyla çirkin gülüşü beliriverdi maden matkabı gibi gürültülü bir şekilde. | Open Subtitles | ضحكتها السخيفه تخرج من فم طفل ما، عالية مثل حفر المناجم. |
Çok güzel yeşil gözleri var ve gülüşü, çok enteresan. | Open Subtitles | لديها عينان خضراوتين جميلتين و ضحكتها المثيرة |
Ama ben onu hissettim. Bana sarıldı, tamam mı? - Onun gülüşü, onun sesiydi. | Open Subtitles | لكنني شعرت بها فعلاً أمسكتني، لقد كانت ضحكتها وصوتها |
Sen de kadının gülüşü ve adamın saçı hakkında konuştun. | Open Subtitles | هل تتذكر ما قلناه عن ضحكتها وعن شعره؟ |
İçinde olduğu her anıda gülüşü vardır. | Open Subtitles | بثّت ضحكتها في أيّ حال كانت فيه |
Özellikle de o boğuk sesli gülüşü. Çok güzeldi. | Open Subtitles | خاصةً ضحكتها المبحبوحة |
Harika bir gülüşü vardı. | Open Subtitles | كانت ضحكتها جميلة جداً. |
2: Kıza güzel bir gülüşü olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرها ان ضحكتها جميلة |
2: Kıza güzel bir gülüşü olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرها ان ضحكتها جميلة |
Ve gülüşü gülüşüne bayılırdım. | Open Subtitles | وضحكتها... يا إلهي، كم أحببت ضحكتها |
Hatırladığım şey onun gülüşü. | Open Subtitles | ما أذكره... هو ضحكتها. |
gülüşü bir melodi gibi. | Open Subtitles | ضحكتها... مثل الموسيقى |
Tek bildiğim, tek istediğim şey gülüşünü bir kez daha duymaktı. | Open Subtitles | كلّ ما ميّزته وتقت له هو سماع ضحكتها مجددًا. |
En son gülüşünü duydum. | Open Subtitles | ولكن الصوت الاخير الذي سمعته كان ضحكتها |
Olaydan beri ilk defa güldüğünü duyuyorum. | Open Subtitles | هذه هي المرة الأولى التي أسمع ضحكتها منذ وفاة (ماثيو). |