Ancak hala son bir atış şansımız var ve bunu kullanmaya çalışacağız. | Open Subtitles | لكن لا زال لدينا ضربه باقيه و سنحاول أن نستخدمها |
Bazen sınıfımda ders verirken çocuklardan biri ağır darbe alınca ağlamaya başlar. | Open Subtitles | بعض الاحيآن , عندمآ اِدرس فصلا طفلا يأخذ ضربه سيئه ويبدا بالبكاء |
Lawrence kızı taciz etmiş olsa bile bu ona kızı dövme hakkı vermez. | Open Subtitles | وحتى لو ان لورنس اهان الفتاه فهو لا يمكنه ان يسوغ لنفسه ضربه |
Uzun vuruş, ağı geçti, duvara geçti. Kayıp oldu. | Open Subtitles | ضربه طويله , انها الى السياج انها الى الحائط , لقد ضاعت |
Evet, biri kurbanın kafasını duvara vurmuş, bayıltmış ve göğsünde bir kurşunla işini bitirmiş. | Open Subtitles | أحد ما ضرب رأس الضحية بالحائط ضربه بشده بالخارج ثم أعاده وقتله ذلك بطلقة نارية بالصدر |
Bak, ben dostumu ta Vegaslara dayak yesin diye getirmedim, değil mi? | Open Subtitles | أنا لم اسحب صديقي رغما عنه إلى فيجاس حتى أتسبب في ضربه. |
18'nde hamile kaldı, evlendi ve düşük yaptı... çünkü muhtemelen kocası Onu dövüyordu... fakat hala kocasını terk edemiyor. | Open Subtitles | حملت منه في الثامنة عشر من عمرها تزوجته ثم أًجهضت ربما بسبب ضربه لها و مازالت لا تستطيع تركه |
Bir ırgat oraya gizlice girdi babam da Onu öldürünceye kadar kütükle dövdü. | Open Subtitles | ليمارس الحب مع أختي أبي ضربه حتى الموت بهرواة |
Genel etki, tüm çivileri ve harcı evden çıkarmak ve daha sonra bir depremle vurmak gibidir. | TED | التأثير العام يشبه إزالة جميع المسامير والملاط من المنزل ثم ضربه بزلزال. |
Söylemek zor. Sanırım epeyce dövülmüş. | Open Subtitles | منالصعبالقول أتصور بأنه تم ضربه بطريقة مغلظة |
Tam bir yaylım ateşi üreticisi. Yılda 40 milyondan fazla atış yapar. | Open Subtitles | يرقد هناك وابل ضخم اكتر من اربعين مليون ضربه فى السنه . |
İyi atış, Tavşan. Telsiz tarih oldu. | Open Subtitles | ضربه رائعة ربيت .هذا اللاسلكى اصبح تاريخ .. |
Tam da seninkine benzeyen bir uzatma ile darbe almadan önce. | Open Subtitles | بعد أن تم ضربه .. بجسر مثل هذه تماما مثل خاصتكِ |
Artkafa kemiğinde çok küçük bir parça eksik. Oraya bir darbe gelmiş olmalı. | Open Subtitles | هناك جزء صغير مفقود على العظم القذالي، لابد أنّ شيئاً ما ضربه هناك. |
O kadar kagebunshin'e rağmen ona tek bir yumruk bile atamadım! | Open Subtitles | بعد كل هذه النسخ المتكررة لم أستطع أن اضربه ضربه واحدة |
Bir vuruş yukarı... bir tane de sol lopa. | Open Subtitles | سيضربها ضربه أعلي الرأس و أخري علي الفص الأيسر |
Bakalım ona yukarıda ne vurmuş. Ben hokey diskini saklayacağım, çok kaliteli bir şey. | Open Subtitles | دعينا نرى إن كان ما ضربه بالأعلى وسأحتفظ بالقرص.. |
Zırt pırt dayak yiyordum. Ama o zamanlar pek takmıyordum. | Open Subtitles | كان علي أن أتحمل ضربه بين وقت والأخر، لكن في ذلك الوقت لم أكن أبالي |
Eğer Onu yenebilirsen benide yenmende bir problem olmaması lazım. | Open Subtitles | إذا كان بإستطاعتك ضربه فلن يكون عندك مشكلة أن تضربني |
Dietrich babamı çok fena dövdü. Bir hafta hastanede yattı. | Open Subtitles | ضربه ديتريش بوحشية واستغرق أسبوعًا حتى تماثل للشفاء |
Dönen ve kafaya vurmak için iyi olan bir şeyle. | Open Subtitles | ما الشكل الحلزوني المناسب الذي يسبب ضربه على رأسه؟ |
Şiddetli bir şekilde dövülmüş ve kısa mesafeden beş el ateş edilmiş. | Open Subtitles | تم ضربه بشدة, وإطلاق الرصاص خمس مرات عليه من مسافة قريبة. |
Nasıl yaptığını asla anlayamayacağız ama burada ona vurdun,. | Open Subtitles | لن نعرف أبدا كيف، ولكن في مرحلة ما، عليك ضربه. |
Bunu yaptıysa bile, Onu dövmek kabul edilir bir şey mi? | Open Subtitles | حتى ان فعل, لم يكن عليك ضربه انت شخصية مشهورة |
Çok iyi atıştı! | Open Subtitles | ياه , ضربه جيده |
Siz kapıdan içeri daldığınız zaman ona neyin çarptığını anlamadı. | Open Subtitles | عندما قدمتما خلال ذاك الباب. هو لم يعرف مَن ضربه. |