"ضربها" - Translation from Arabic to Turkish

• vurdu
• dövmüş
• vurmuş
• dövülmüş
• vurduğunu
• dayak
• dövüp
• vurduğu
• döverdi
• vurmaya
• vurmuştu
• dövdüğünü
• dövdü
• dövüldü
• dövüyor

Önce kıza vurdu, suratına sert bir tokat attı. Kız da koşarak çıktı.
فقام بضرب فتاته ,ضربها بقسوة على وجهها, فهربت للخارج

Kızı kötü dövmüş. Karşılık vermiş olmalı. - Bu gerçekten o kız mı?
لقد ضربها بعنف اعتقد لانها قاومتة هل هذه هيا بالفعل؟

Evet, biri kafasına vurmuş ve kafa kemiği şeyini patlatmış.
نعم، شخص ضربها على رأسها ووفجّر على جمجمتها... شيئاً ما

Son ayda altı köpek yavrusu dövülmüş ve boğulmuş olarak bulundu, Tanrıya şükür fotoğrafları yok çünkü ölü köpekler benim sınırımı aşar.
في الشهر الماضي 6 جراء تم خنقها و ضربها و الحمد للرب انه لا توجد صور لأن حد تحملي هو الكلاب الميتة

Kevin'in bir taş aldığını küçük bir taş aldığını ve kadının suratına vurduğunu gördüm.
لقد شاهدت كيفين يحمل صخرة صغيرة بكبر راحة اليد و ضربها على وجهها بتلك الصخرة

Bu kız, defalarca tecavüze uğruyor, keskin bir çubukla da tekrar tecavüz ediliyor. dayak yiyor, ısırılıyor ve ölüme terk ediliyor.
تم اغتصاب هذه الفتاة بشكل متكرر، كما تم إدخال عصًا حادة لداخلها عنوةً و تم ضربها و عضها و تركت لكي تموت.

Ve o anda patladı! Aletim onu tam çenesinden vurdu. Gelmek üzereyim!
وفي نفس اللحظة ضربها مباشرة على الحلق أتريد ماء؟

Uzun ve zayıf siyah adam kadının kaburgalarına boruyla vurdu.
الولد الأسود الطويل ضربها في الأضلاع بواسطة ماسورة

Belki silahı almak için dışarı çıktı veya bir başkası Lyla'ya vurdu, ve Dunn, arabayla oradan uzaklaşmaya çalışıyordu veya...
ربما قد خرج للحصول على سلاح او ربما شخص أخر قد ضربها ثم بعد ذلك دان كان يحاول

Evet, ama onu ilk önce dövmüş olabilir.
أجل، ولكن من الممكن أن يكون قد ضربها أوّلاً

Birisi, aynı bunun gibi bir şeyle onu ölesiye dövmüş. Bones, ne yapıyorsun?
شخص ما ضربها حتى الموت بشيء يشبه هذا تمامًا

Kafasına birisi öldürecek kadar sert vurmuş.
أحدهم ضربها على رأسها، بقوة كافية لقتلها.

Tasha nın saldırdığı adam Lux'a bakıcı babalık yapmış ve ona vurmuş, tamam mı?
الرجل الذي ضربته تاشا, حسناً ؟ تبين أنه كان والد لاكس بالتبني والذي ضربها, حسناً ؟

Bu adam dövülmüş.
لذا هذا الرجل فقط فوق وثبّت. ضربها وبعد ذلك أقلع.

Makyajı da daha çok yüzünün sağ tarafındaydı kısacası önce sol eliyle vurduğunu varsayabiliriz.
و المكياج كان على الجانب الايمن من وجهها و الذي يعني من المحتمل أنه ضربها بقبضته اليسرى

Herif kafayı yiyor tabii dönünce bir dayak buna. Eşşek sudan gelinceye kadar.
جن جنون زوجها وعندما عادت ضربها ضربا مبرحا

- Karısını bir çekiçle öldürene kadar dövüp, kafasını kesti.
ضربها حتى الموت بالمطرقة و عندئذ دق عنقها.

Babamın vurduğu doktor nasıl? - Bir şeyi yok.
كيف حال الطبيبةِ التي ضربها والدي؟

- Lanet bir pislik. Onu döverdi. - Bunu zaten biliyoruz.
هذا الفاسد الصغير لقد ضربها نحن نعرف هذا فعلا

Böyle şirret olmasaydı kimse kafasına vurmaya çalışmazdı.
ان لم تكن شريره لعينه لا أحد سوف يحاول .ضربها على راسها

İşte burda. Babe Ruth 1919'da Red Sox onu Yankilere satmadan önce 29. ve son sayı koşusunu yaparken bu topa vurmuştu.
ها هي ذي روث ضربها في آخر جولة له قبل ان يتغير فريق ريد سوكس ليصبح اليانكي في عام 1919

Dövülüp tecavüze uğramış ve ne kendi ismini ne de kimin dövdüğünü söylememiş.
تم ضربها واغتصابها عدة مرات لم تخبرنا ما اسمها ولا من اعتدى عليها

- Adamlarımdan biri kutuların yerini söylemediği için onu dövdü.
احد رجالي ضربها لانها لم تخبرنا بمكان الصناديق.

Muhtemelen erkek arkadaşı ya da pezevengi tarafından dövüldü.
ربما ضربها عشيقها أو القواد المسئول عنها

Üç gündür yanımdalar ve sabah akşam onu dövüyor.
كانوا معي إلى الان ثلاثة أيام و كل ما يفعله هو ضربها مساءً و ليلاً