"ضيّقة" - Translation from Arabic to Turkish

    • dar
        
    • sıkı
        
    • kıt
        
    • tayt
        
    • sıkıyor
        
    • daracık
        
    Burası taştan örülmüş beyaz evlerden ve küçük dar sokaklardan ibaret. Open Subtitles مفيش حاجة أكثر مِنْ صخور مَهْجُورة، بيت أبيض وشوارع ضيّقة صغيرة.
    dar bant ve antenin konumu sinyalin, ayın ötesinde bir yerden geldiğini gösteriyor. Open Subtitles ضيّقة ومتفرقة ومطابقة للنمط الهوائي... يدل على أنّه نشأ من وراء مسافة القمر
    Ateşli. Ateşli olduğunu biliyor. dar pantolonlar giyiyor. Open Subtitles إنّها مثيرة، هي تعلم ذلك ترتدي ملابس ضيّقة جداً
    Toplu halde yaşayan çoğu köpek balıkları küçük sıkı sürüler halinde yüzerler. Open Subtitles الأكثر إجتماعية لكلّ أسماك القرش عرض الإطعام الذي يسبح بمجموعات ضيّقة
    Bu sargı bezleri çok sıkı biraz gevşetebilir misin, lütfen? Open Subtitles هذه الضمادات ضيّقة للغاية، هلا ترخّيها قليلاً؟
    Bugünün zencilerindeki problem her zaman dar açıdan bakıyorlar. Open Subtitles المشلكة الآن أن الجميع ينظر للأمور من زاوية ضيّقة
    İki kere yanaktan öpme, dar İtalyan takım... Open Subtitles بربّكِ. قبلتان على الخد، بذلة إيطالية ضيّقة
    Merdiven boşluğu çok dar. Çok fazla çatışma istemiyorum. Open Subtitles والمنطقة ضيّقة في السلالم، لذا لا أريد إطلاق نار كثيف، مفهوم؟
    Bütün giysilerim dar geliyor. Seninkilerden aldım. Open Subtitles جميع ملابسي أصبحت ضيّقة جداً اضُطررت لاستعارة ملابسك
    dar kafalı bir dedektif değilsin. Akıllısın. Open Subtitles كُلّ ما ستعمليه بعض الأيام أنتِ لستِ محققة جنائية ضيّقة الأفق
    çünkü gerekli izinleri almak zor, ve şanslarını kullanmak için dar bir alanda bir saatleri var. Open Subtitles كان من الصعب الحصول على أذونات, و انهم قد أُعْطُوا نافذة ضيّقة لمدة سّاعة واحدة فقط للتصوير.
    Zeminin üstündeki çıkıntılar alt taraftakileri gölgeler ve sokaklar o kadar dar ki şiddetli güneşin sıcaklığından korunurlar. Open Subtitles الشرفات التي بالأعلى تظلل على التي بالأسفل والشوارع ضيّقة لكي تظلل من حرارة الشمس الحارقة
    Toynak üç dar parçaya ayrılmış gibi. Open Subtitles يبـدو وكـأنه حـافر إنـقسم إلى ثلاث قطـع ضيّقة
    Efendim, kanal manevra yapmak için çok dar. Open Subtitles سيدي، تلك القناة ضيّقة جدا .لأن تستدير فيها
    Bu bandajlar çok sıkı onları biraz gevşetir misin, lütfen? Open Subtitles هذه الضمادات ضيّقة للغاية، هلا ترخّيها قليلاً؟
    Bu üst çok sıkı. Memelerim ezildi. Open Subtitles هذه الصدرية ضيّقة جدا صدوري تصبح مسحوقة
    İyi bir elbise içindelerken seviyorum... veya sıkı bir üstün. Open Subtitles انا احبّ إمتلاكهم في لباسا لطيف... أو قمة ضيّقة
    Monica ipleri oldukça sıkı tutuyor, değil mi? Open Subtitles مونيكا تَرْكضُ a سفينة ضيّقة جداً هنا، أليس كذلك؟
    Yaratıcılığımız fazla kıt, fazla taraflı, fazla aceleci miydi? Open Subtitles هل كانت رؤيتنا ضيّقة جدا، جزئية جدا، متهورة ؟
    Senin tayt giydiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدّق أنّك ترتدي ملابس ضيّقة.
    Doğrusu biraz sıkıyor, göğüs bölgesini biraz sıkıştırıyor. Open Subtitles أكون صادقة معك، إنّها ضيّقة قليلاً، ضيّقة نوعاً ما حول منطقة الصدر.
    Buna karşın burada yönettiğim işin, ...sadece daracık kıyafetler ve laubali tavırlarla yürümediğini anlayacaksınız. Open Subtitles ستجدين أن وظيفتي تتطلب ما هو أكثر من سترة ضيّقة وطابع مرحي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more