"ضُربت" - Translation from Arabic to Turkish

    • dayak
        
    • darbe
        
    • dövülmüş
        
    • vurulmuş
        
    • dövdü
        
    • vuruldu
        
    • dövüldüm
        
    • vurmuşlar
        
    • dövülmüştüm
        
    • yedim
        
    • yediğimi
        
    • hırpalandım bu
        
    • vurdular
        
    Bu koridorlarda beni kaç kez düşürüp dayak atıp, yüzüme tükürdüklerini sayamam. Open Subtitles أعني، كم مرة في هذه الأروقة تعثرت و ضُربت و بصق علي؟
    Sokakta yürürken tanımadığım birilerinden dayak yediğimi kaç kere söyleyeceğim? Open Subtitles كم مرّة يجب أن أخبرك؟ لقد ضُربت من الغرباء أثناء تجولي في الشارع؟
    Tabii ki var. Aslına bakarsanız kafama birkaç darbe aldım. Open Subtitles بالطبع لدي، لقد ضُربت على رأسي، عدة مرات في الواقع
    Bir hafta sonra, dövülmüş ve bir ağaca bağlanmış şekilde bulunmuş. Open Subtitles بعد أسبوع عُثر عليها، ضُربت و رُبطت بالشجرة.
    Sanki ısırılmış ya da vurulmuş gibi görünüyordu. Open Subtitles أعني ، بدت مثل ، هي كانت قد ضُربت أَو أطلق عليها أَو شيء كهذا
    Vergi memurlarınız ailelerini dövdü, açlıktan öldüler. Open Subtitles عائلتهم ضُربت وعُذبت للموت من أجل الضرائب
    Bence maktule önce silahın dairesel tarafıyla aşağıya doğru bir darbe vuruldu. Open Subtitles أعتقد أنّ الضحية قد ضُربت أولا بحركة نحو الأسفل بالجزء الدائري للسلاح...
    Tecavüze uğradım, dövüldüm ve öldürülecektim. Open Subtitles لقد ضُربت و اغتُصبت و كنت سأقتل
    Tabancayla başına vurmuşlar. Open Subtitles أدخلت (باركر) المشفى، ضُربت بعقب المسدس البارحة
    Daha öncede dövülmüştüm, Bu daha korkutucuydu. Open Subtitles لقد ضُربت من قبل هذا من أشد ما اخافة
    Bir kadın, boşanabilmek için ya dayak yediğini ya da kocasının uyuşturucu bağımlısı olduğunu söylemek zorunda! Open Subtitles على المرأة أن تقول بأنّها ضُربت أو أنّ زوجها مدمن
    Burası dayak yediğin yer. Buraya ne için gelmek istedin? Open Subtitles هذا المكان الذي ضُربت به لماذا جئت هنا ؟
    Yardıma muhtaç bir adamı ayak takımından oluşan bir çeteden çeteden korurken dayak yediğini söyle. Open Subtitles أخبرها أنك ضُربت من أجل رجل عاجز من الجنود السابقين المتواضعين
    İki kez sopa yedin, boğazlandın, silahla darbe aldın kobay fareler gibi kafayı sıyırana dek uyuşturucu verildin... Open Subtitles لقد ضُربت مرتين على رأسك, خُنقت, وضربت بالمسدس بغباء وحقنونى بالأبر فى ذراعى حتى غدوت مجنونا هكذا كنت اُحدث نفسى
    - Gördüğünüz gibi kurban sol dördüncü kaburgasından .öyle bir darbe almış ki kaburgası çatlamakla kalmamış aynı zamanda kemiğinin bir kısmı yerinden çıkmış. Open Subtitles الضحيّة ضُربت في الضلع الأيسر الرابع مع ضربة قوية كفاية لن يُكسر الضلع فحسب
    Kocan tarafından ölümüne dövülmüş, yerde yatarken. Open Subtitles بعد ان ضُربت حتى الموت تقريباً من قبل زوجك
    Ölene kadar dövülmüş yaşlı bir kadın buldu. Open Subtitles وجد سيدة مسنّة ضُربت حتى الموت
    İzlere bakarak defalarca vurulmuş olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles من النمط، سأقول أنّها ضُربت بشكل مُستمر بذلك المضرب.
    Bir yıI sonra Toka isimli bir herif beni Neil Diamond konserinde dövdü. Open Subtitles بعد عام, ضُربت في حفلة نيل دايموند بواسطة رجل يدعى سكرانشي
    -Kafasına vuruldu, değil mi? Open Subtitles لقد ضُربت ، أليس كذلك؟
    Tecavüze uğradım, dövüldüm ve öldürülecektim. Open Subtitles لقد ضُربت و اغتُصبت و كنت سأقتل
    Onun da mı kafasına vurmuşlar? Open Subtitles -هل ضُربت رأسه أيضاً
    Önceden de dövülmüştüm ama o iyi isabet ettiriyordu. Open Subtitles سبق وأن ضُربت لكنه كان يجيدُ الضرب
    Hayır, daha önce çok dayak yedim... ve sana sevmediğimi net bir şekilde söyleyebilirim. Open Subtitles لا لقد ضُربت ويمكنني أن أخبرك لم أحب الأمر مطلقاً.
    Tatlım, az önce bir avuç Noel kurabiyesi tarafından hırpalandım bu yüzden söyleyeceğin şeyi kaldırabilirim, güven bana! Open Subtitles عزيزتي لقد ضُربت بواسطة مجموعة من حلويات الكريسماس لذا ثقي بي عندما أقول لك أنه يمكنني تحمل ذلك
    Beni hapiste vurdular Keje. Ölmedim. Open Subtitles لقد ضُربت بالرصاص في السجن يا كاجا، ولكنني لم أمت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more