Ama sen yakın arkadaşım olduğun sürece, sırrını saklarım. | Open Subtitles | لكن طالما أنكِ صديقتي الأقرب سأحتفظ بسرك |
Benim himayemde olduğun sürece benim kurallarıma uyacaksın. | Open Subtitles | طالما أنكِ تعيشين تحت رعايتي, ستتبعين قوانيني |
Sen iyi olduğun sürece, daha fazlasına bile katlanabilirim. | Open Subtitles | طالما أنكِ بخير سأتحمل أكثر من ذلك |
Tatlım, sen burada mahsur olduğun sürece annenle baban hiçbir yere gitmeyecek. | Open Subtitles | -عزيزتي لن يرحل والداكِ لأي مكان طالما أنكِ محاصرة هنا |
Hayatta olduğun sürece umut vardır, değil mi? | Open Subtitles | طالما أنكِ حية، يوجد أمل، صحيح؟ |
Sen burada olduğun sürece umurumda bile değil. | Open Subtitles | طالما أنكِ معي... . لا أهتم |