Zamanla yarışıyor olduğumuzun farkına olduğumuz sürece bizim için sorun olmaz, Sayın Başkan. | Open Subtitles | ليست لدىّ مشكلة فى هذا, سيدى الرئيس طالما أننا ندرك أننا نسابق الزمن |
Peki, koca kıçlar konusunda olduğumuz sürece... | Open Subtitles | إذا. طالما أننا في موضوع المؤخرات الكبيرة |
Her zaman benim sırrımı öğrenmeye çalışacak birisi olacaktır, ve birlikte olduğumuz sürece, onun her hareketi izlenecektir. | Open Subtitles | دائماً يوجد شخص ما يحاول أن يكتشف أمري، طالما أننا سويةً سوف يراقبون كل حركة منها |
Eğlenceli olduğu sürece, komik bir fikre benzediği ve tanık olacak insanlar da eğlenceli vakit geçirecekler gibi göründüğü sürece, bu bizim için yeterli. | TED | طالما أننا نستمتع ويبدو أنها ستصبح فكرة ممتعة ويبدو أن الأشخاص الذين يختبرونها سيستمتعون أيضا، ثم ذلك كاف بالنسبة لنا. |
Ortakyaşamları taşımaya devam ettiğimiz sürece hayatlarımız Goa'uld'a bağımlı olacak. | Open Subtitles | طالما أننا نحمل السمبيوت فنحن نعتمد على الجواؤلد في حياتنا |
Tabii ki giderim. Çıkışta waffle yediğimiz sürece gelirim. Çıkışta waffle yiyebiliriz. | Open Subtitles | بالطبع سأفعل. طالما أننا سنتناول الوافل بعدها. يمكننا تناول الوافل بعدها. |
Bunun önünü alabildiğimiz sürece sorun yok. | Open Subtitles | حسنا هذا لا بأس بذلك طالما أننا قادرين على ان نبقى متقدمين عليه |
Her zaman benim sırrımı öğrenmeye çalışacak birisi olacaktır, ve birlikte olduğumuz sürece, onun her hareketi izlenecektir. | Open Subtitles | دائماً يوجد شخص ما يحاول أن يكتشف أمري، طالما أننا سويةً سوف يراقبون كل حركة منها |
Sessiz olduğumuz sürece, yakalanmadan devam edebiliriz. | Open Subtitles | طالما أننا هادئون, فسنكون قادرين على الطيران من خلاله دون أن يُقبض علينا |
Tanrı bize ruhumuzu bir garanti olarak vermiş ve biz beden içinde olduğumuz sürece Rab'den uzağız... | Open Subtitles | الربّ الذي منحنا الروح كضمان، و طالما أننا أحياء في الجسد، فنحن بعيدون عن الربّ |
Birbirimize sahip olduğumuz sürece, ikimiz de iyi olacağız. | Open Subtitles | طالما أننا بجانب بعضنا البعض, سنكون بخير |
Birlikte olduğumuz sürece yok. | Open Subtitles | هل هذا يعني لا تعقب عليك ؟ طالما أننا معاَ |
Beraber olduğumuz sürece her yere gidebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا الذهاب لأي مكان طالما أننا سويًّا |
Birlikte olduğumuz sürece her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | طالما أننا مع بعضنا البعض، كل شيء سيكون على مايرام. |
Birbirimize karşı dürüst olduğumuz sürece, herşeyi atlatabilecektik? | Open Subtitles | وأننا سنتخطى أية مِحن طالما أننا صريحين مع بعضنا. |
Yurttaşlık yasasına göre sizi ihtiyacımız olduğu sürece alıkoyabiliriz. | Open Subtitles | بموجب قانون مكافحة الإرهاب يمكننا اعتقالك طالما أننا بحاجة إلى ذلك |
Bu olduğu sürece birlikte ölmeyecek miyiz? | Open Subtitles | طالما أننا متصلين مع بعضنا بهذه فسنموت معاً |
Kelepçelerim olduğu sürece şikayetin olmamalı. | Open Subtitles | وليست هناك مشكلة طالما أننا نرتدي هذه الأصفاد |
Birbirimizi sevmeye devam ettiğimiz sürece hayır | Open Subtitles | أنا ليس لدي ولاء إلى أي شخص أخر غيره طالما أننا نحب بعضنا البعض |
Bu yaptığımızı yapmaya devam ettiğimiz sürece tamamen ve sonuna kadar desteklediğimiz yalanına devam edersek fikrini değiştirecek ve bizim gibi düşünecektir. | Open Subtitles | طالما أننا سنستمر فيما نفعل الكذب عليها بأننا نساندها بكل مالدينا سترجع في قرارها وترى الأمر من منظورنا |
Zaman çizgisine müdahale ettiğimiz sürece, bu olay gerçekleşemez. | Open Subtitles | طالما أننا نقاطع مسار الزمن فلا يمكن أن يحدث ذلك |
Tabii ki giderim. Çıkışta waffle yediğimiz sürece gelirim. Çıkışta waffle yiyebiliriz. | Open Subtitles | بالطبع سأفعل. طالما أننا سنتناول الوافل بعدها. يمكننا تناول الوافل بعدها. |
Nerede olduğunu bildiğimiz sürece sorun yok. | Open Subtitles | طالما أننا نعرف مكان وجودك. |