"طالما أنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yeter ki
        
    • sürece sorun değil
        
    • olmadığı sürece
        
    • olduğu sürece sorun
        
    Yeter ki bileklerini kesmeyen biri olsun. Open Subtitles طالما أنها لن تجرح نفسها بشفرة حلاقة
    Yeter ki bizi öğrenmesin. Open Subtitles طالما أنها لم تكتشف أمرنا
    Yemek pişirebildiği ve temizlik yapabildiği sürece sorun değil. Open Subtitles طالما أنها يمكن أن تطبخ ونظيفة.
    Yemek pişirebildiği ve temizlik yapabildiği sürece sorun değil. Open Subtitles طالما أنها يمكن أن تطبخ ونظيفة.
    Ne istediğinden emin olmadığı sürece savaşmaya devam edeceğim. Open Subtitles لأنه يعني أن لدي فرصة. طالما أنها لا تعرف يقينًا ماذا تريد،
    Pekala. Mütevazı ve zevkli olduğu sürece sorun yok. Open Subtitles حسناً، طالما أنها مقبولة اجتماعياً
    Yeter ki artık canımı yakmasınlar. Open Subtitles لما لا؟ طالما أنها لا يؤذيني.
    Yeter ki dürüst ve korkusuz olsun. Open Subtitles طالما أنها صادقه و جريئه
    Ama bu, Delfi'nin suları olmadığı sürece iyi olacaktım. Open Subtitles و لكن طالما أنها لم تكن مياه دلفي سأكون على ما يرام
    O kadar yükü taşımak zorunda olmadığı sürece saatte 17 km'lik bir rüzgâr vince gereken enerjiyi vermeli. Open Subtitles رياح بسرعة 11 ميل بالساعة يجب أن تشغل الرافعة طالما أنها لا يجب عليها أن تحتمل هذه الحمولة الكبيرة
    Demek istediğim, bütünüyle bir embesil olmadığı sürece ve uzaktan çekikici göründüğü için... Open Subtitles ...أعني، طالما أنها ليست ساذجة كلياً ...وليست جذّابة بشكل ملفت
    Ellerin yerine gözlerin olduğu sürece sorun yok. Open Subtitles طالما أنها عينك وليست يدك
    Orada olduğu sürece sorun yok. Open Subtitles طالما أنها هناك،فإنها بأمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more