"طالما كانت" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğu sürece
        
    Bak, başından beri bununla ilgili dürüst olduğu sürece onunla parası için ilgilenip ilgilenmediği umurumda değil. Open Subtitles أنظريّ, أن لا أكترث أن كانت تتطلع لأمواله طالما كانت تتطلع لذلك من البداية.
    İnsanlar güçleri olduğu sürece koşup kaçarlar. Open Subtitles يركضون ويهربون طالما كانت لديهم القوة الكافية
    İnsanlar güçleri olduğu sürece koşup kaçarlar. Open Subtitles الناس يركضون ويهربون طالما كانت لديهم القوة الكافية
    Şımarık veletlerin kâbuslarına girebilecek bir şey olduğu sürece. Open Subtitles طالما كانت هذة الشخصية من . كوابيس هؤلاء المشاغبين الصعاليك
    Bu evrende Tanrı'yı takip etmeyen özgür iradeler olduğu sürece, şeytan içeri girmenin bir yolunu bulabilir. Open Subtitles طالما كانت هناك مشيئةٌ أخرى في هذا الكون. حرةٌ لا تتبعُ الرب. فيمكن للشر أن يجِد طريقًا إليها.
    İngilizce olduğu sürece, evlat. Open Subtitles طالما كانت باللغة الإنجليزية، يافتي.
    İngilizce olduğu sürece, evlat. Open Subtitles طالما كانت باللغة الإنجليزية، يافتي.
    Ön tarafa yakın olduğu sürece. Open Subtitles طالما كانت الطاولة بالقرب من المقدّمة.
    Önlerde olduğu sürece olur. Open Subtitles طالما كانت الطاولة بالقرب من المقدّمة.
    "Sevdiğim arkadaşlarımın anısı yüreğimde olduğu sürece... Open Subtitles " طالما كانت ذكرى بعض أحبائي " " تغمر قلبي "
    - Evet, fotoğraflar ikna edici olduğu sürece. Open Subtitles نعم ، طالما كانت الصور مُقنعة
    Çabucak olduğu sürece. Karanlık olmadan Ismere'e varmak istiyorum. Open Subtitles طالما كانت سريعة، فأنا أريد الوصول إلى (إزمِر) قبل حلول الظلام
    Lily otel odasında olduğu sürece güvende, değil mi? Open Subtitles (ليلي) آمنة طالما كانت في غرفتها بالفندق، صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more