Mesela, Amy, çok şirin olduğun için sana midilli pişirdim. | Open Subtitles | على سبيل المثال، أيمي، أنتِ لطيفة لذا طبخت لكِ مهر |
Etleri pişirdim, dilimledim, sandviç yaptım, kırıntılarını ayırdım, onlarla köpeği besledim... | Open Subtitles | إذًا طبخت اللحم، قطعته لشرائح، وصنعت شطائر ..قطعت القشور، وأطعمتها للكلب |
Evde bulunan tüm olanaklar. Bn. McCardle burada yönetim kurulu için yemek pişirdi. | Open Subtitles | آنسة مكاردل قد طبخت عشاء لمجلس الادارة هنا |
Acıktım, et pişirdin mi? | Open Subtitles | انا جائع , هل طبخت لنا بعض شرائح اللحم ؟ |
Çünkü, kristal meth pişirdiğim ve bir adam öldürdüğümü inkar etmek daha doğru olur diye düşündüm. | Open Subtitles | لانه بدا لي ان الاعتراف بهذا افضل من القول بان اني طبخت الميث البلوري وقتلت رجل. |
- Peki bu akşam sana yemek pişirsem bu iyi gelir mi? | Open Subtitles | إن الأحوال من حال بأية سيساعد هل الليلة؟ العشاء لك طبخت |
Bütün gece seviştik, ertesi sabah ona babamın dünyaca ünlü kahvaltısını hazırladım, ve... | Open Subtitles | و تعاشرنا طوال الليل , و فى الصباح ... طبخت فطور أبى المشهور |
- ...ona taze uskumru pişirdiğini bize teyit edecek mi? | Open Subtitles | زوجتك ستأكد بأنك طبخت لها سمك الماكريل الطازج يوم الاحد نعم |
Bir su aygırını boğmaya yetecek kadar çok biftek pişirdim. | Open Subtitles | طبخت الكثير من شرائح اللحم لأغص بها فرس البحر |
O gece yemek pişirdim çok romantik bir akşam yemeği... | Open Subtitles | وفى تلك الليلة طبخت هذا العشاء الرومانسي جداً |
-Bulaşıcı mı? Ama her gün doktor geldi. Yemeğini her gün ben pişirdim. | Open Subtitles | . لكن الطبيب جاء كل يوم . أنا طبخت وجبة طعام أساسية كل يوم |
Sonra salıncağı yağladım, alışverişe gittim ve yemek pişirdim. | Open Subtitles | بـعد ذلك أصـلحت الأرجــوحه ذهـبتُ للتـبضع , ومن ثم طبخت |
Onları koruyabilmek için elimden geleni yaptım, ...onlara yemek pişirdim, çamaşırlarını yıkadım. | Open Subtitles | فعلت مابإستطاعتي لمساعدتهما طبخت لهما ، نظفت ملابسهما |
Dert değil. Adrian birşeyler pişirdi, ama soğumuştur. | Open Subtitles | لا يوجد مشكلة،لقد طبخت أدريان طعاماً ولكنه على الأرجح أصبح بارداً الأن |
Umarım herkesin iştahı yerindedir çünkü Cheryl neredeyse koca bir inek pişirdi. | Open Subtitles | ارجوا ان يكون الجميع جائعين لان تشيريل طبخت بكمية نصف عمل |
Kızım bu güzel yemekleri pişirdi... - ...sense geç kalarak onu mahvettin. | Open Subtitles | لقد طبخت ابنتي هذا الطعام الرائع وقد خربته بظهورك متأخرًا |
Şimdi birkaç yemek pişirdin evi çekip çevirdin diye ailemin ve hayatımın uzmanı mı kesildin? | Open Subtitles | حسنًا ، ماذا يعنـي ذلك أنتِ طبخت القليل من الوجبات ونـظفتِ المنزل قليلًا ... والآن فجأة أنتِ الخبيرة |
Bunlardan daha önce pişirdin mi? | Open Subtitles | هل طبخت قبل ذلك ؟ |
Bunların hepsini sen mi pişirdin? Mm-hmm. Bu gece Sandra'ya izin verdim. | Open Subtitles | هل طبخت كل هذا ؟ أعطيت " سارا " إجازة |
Hayır ama meth pişirdiğim o ilk gün. | Open Subtitles | لا ولكن في اليوم الاول اليوم الذي طبخت فيه المخدر |
Koca bir tavuğu pişirsem, yer misiniz? | Open Subtitles | إن طبخت دجـاجة كـاملة هـل تتنـاولان القليل منهـا ؟ |
Ama ben Hindistan cevizli, kişniş otlu acı soslu taze kuşkonmazlı ve patatesli haşlanmış taze somon hazırladım. | Open Subtitles | لقد طبخت,سلمون طازج مع جوزة هند منعشة، كزبرة وصلصة فلفل حارِ، هليون , وبطاطا طازجة |
Sen şimdi 150 kişi için fasulye pişirdiğini 150 kişilik ekmek bulunduğunu 150 kişi için sosis ve 150 kişi için tütün mü olduğunu söylüyorsun? | Open Subtitles | صُبّ! هل تعني أنّك طبخت الفـاصولياءلـ150رجـل... ولديكالخبزلـ 150رجـل... |
Bu güzel kokuyor. Debra güzel bir şey pişirmiş. | Open Subtitles | يا لها من رائحة زكية لقد طبخت ديبرا شيئًا لذيذاً |
Foyo pişirmiştim, evsizlere götürecektim. | Open Subtitles | لقد طبخت غذاءً و أخذته الى تلك المتشردة |