Artık yer kalmadı, ama yine de kendi arazisini sahiplenmek insanın doğasında var. | Open Subtitles | لم تبقى هناك مساحة , لكّن رغم ذلِك طبيعة الإنسان تُطالبه بأرضِهِ الخاصّة. |
Sonrasında bu hücreleri manipüle edip, tıpkı doğal haldeyken yapacakları gibi kolajen üretmelerini sağlıyoruz. | TED | و بعد ذلك نحرّض هذه الخلايا لتنتج لكولاجين كما تفعل في طبيعة الحال. |
Yani doğa şunu yapmanıza izin vermez-- hani üzüm bitkisine mühendislik uygulayabiliriz, ama | TED | الطبيعة غير متسامحة دوماً ربما نستطيع ان نغير من طبيعة نبتة العنب ولكن |
Bunun ne olduğunu anlamadım, ama A.B.E.'de bir otopark var. | Open Subtitles | لا أعرف طبيعة الأمر ولكن تحوّل الطريق إلى مرآب سيارات. |
Işıkların zaman içinde nasıl değiştiğini ve astronomik ışıkların rengini inceleyerek patlayan yıldızların doğası hakkında fikir sahibi oluyorum. | TED | من خلال دراسة كيف يتغير الضوء مع الوقت ولون الأضواء الفلكية، قد تكونت لدي فكرة حول طبيعة النجوم المتفجرة. |
Bunlar benim modern aşklarda erotik arzunun ve beraberinde getirdiği ikilemlerin doğası üzerine yaptığım keşiflerin merkezinde olan sorulardan bazıları. | TED | هذه بعض الأسئلة التي هي في بؤرة إستكشافي في طبيعة الرغبات الجنسية و ما يصاحبها من معضلات في الحب الحديث. |
Bu işler böyle... bazen bir çocuğuna yakınlık duyarsın... bazen de duymazsın. | Open Subtitles | طبيعة الأمر , كما تدرك هى إنك أحيانا تحب ابنا أو لا |
Burası uzayın, zamanın ve doğanın varlığının ta kendisinin, insanlık tarafından yaratılmış en büyük makinenin içinde kafa kafaya gelerek çarpıştıkları yer. | Open Subtitles | حيث يجتمع المكان و الزمان و طبيعة الوجود نفسه في تصادم وجهاً لوجه داخل أكبر و أكثر الأجهزة تعقيداً التي صنعها الإنسان |
O halde sanrılarınınn doğasını anlamadan bir sonraki hareketini tahmin edemeyiz. | Open Subtitles | حسناً، حتى نَفْهمْ طبيعة الوهمِ نحن لا نَستطيعُ تَوَقُّع حركته القادمةُ. |
ve zihnin doğasında olan o olumsuz, yıkıcı duyguları değiştirmek mümkün müdür? | TED | أليست تلك المشاعر السلبية , أو الأحاسيس المدمرة , موجودة أساساً فى طبيعة عقلنا ؟ |
İnsanlardan sadece işe gelip çalışmalarını istemek birçok şirket ve kuruluşun doğasında var. | TED | كما تعلمون، إنها طبيعة العديد من الشركات والمنظمات لتطلب فقط من الناس أن يأتوا إلى العمل و يقوموا به. |
ama bu üstel ilerlemenin doğasında vardır eğrinin ortasına yaklaşınca artık durdurulamaz bir hal alır. | TED | ولكن هذه طبيعة النمو المتضاعف الأسي وهو أنه بمجرد أن تصل إلى ركبة المنحنى، تنفجر. |
Profesyoneller burada yaşayanların yaşamlarına uyumlu olacak en doğal şekilde işlerini profesyonelce yapıyorlar. | TED | والمحترفون يعلمون كيف يقومون بعملهم بإحترافية بطريقة طبيعية تناسب طبيعة الحياة لمقيمينا |
Yatakta birlikte yattıklarında olan şey, doğal olarak olması gereken bir şiddetti. | TED | عندما يستلقيان سويا بالفراش لقد كانت كما كان لها أن تكون ، كما طلبت طبيعة السيد ، فعلاً من العنف. |
Yani aklıma tonlarca felsefi soru geliyor, bilirsin işte doğa, yaşam, ruhun varlığı... | Open Subtitles | أعني، يثير كلّ أسئلة الفكر الفلسفى حول طبيعة النفس , حول وجود روح. |
Belki sizin gibi ikisini birleştirebilirim. Savaşçı bir doğa bilimci. | Open Subtitles | ربما يمكننى أن أجمع كلا الصفتين لأصبح عالم طبيعة مقاتل |
Kadının doğasının erkeğe göre daha vefasız olduğunu kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا ضد مقولة أن طبيعة الرجل أكثر ثباتاً من المرأة |
İnsanların nasıl olduklarını bilirsiniz. Bir şeyin hemen dedikodusunu yaparlar. | Open Subtitles | تعرفون كيف هي طبيعة الناس، تخبرهم بشيء فيبدأون بالحديث عنه |
Şoke oldum. Bu yaşta nasıl bir konuşma bu böyle? | Open Subtitles | أنا مصدوم، ما طبيعة هذا الكلام من طفلة في عمركِ؟ |
Bu doğanın ilacını değiştiriyor. İlaçlarla ilgili tahminleri değiştiriyor. | TED | تغيير طبيعة العقار. تغيير تنبؤات العقار. |
Bu fantezinin doğasını anlayabilirsek, bir sonraki hedeflerini tahmin etme şansımız olur. | Open Subtitles | لو استطعنا فهم طبيعة هذا الخيال ربما نكون قادرين على توقع اهدافه |
Sadece ne tür bir insan doğası tasarlamaya katkıda bulunmak istiyorsunuz? | TED | مانوع طبيعة البشر التي ترغبون في تشكيلها ؟ |
İnsanın tabiatı bu. Bir şeye inanman gerek. | Open Subtitles | إنّها طبيعة البشر، يجب أن يؤمنوا بشيء ما |
Şimdi biraz laf yerine iş yapalım ve gerçekten de normal çıkış üretebildiğimizi gösterip, bunun sonuçlarının neler olabileceğinden bahsedelim. | TED | والان دعوني أريكم مربط الفرس لما كنت اقوله وكيف انه بالامكان ان ننتج مخرجات طبيعة وماهي تبعات ذلك |
Tartışılan bu konuda asidin niteliği kaçınılmaz etkendir. | Open Subtitles | طبيعة الحماض هي العامل الأساسي بهذا الموضوع |
Ama önce, merhamet o gücünden ödün verir ki ancak bu şekilde açıkça acı çekmenin tabiatını görebilsin. | TED | بداية التعاطف مكون من القدرة على أن ترى بوضوح تام طبيعة المعاناة من حولك |