| Düşündüm de öylesine eğlenceli bir durum ki... öykümün en komik kısmı olabilir. | Open Subtitles | ظننت أنه كان موقفاً طريفاً أطرف جزء من قصتي |
| Hiç komik değil. Hayatın boyunca hep böyle görgüsüz mü olacaksın? | Open Subtitles | هذا ليس طريفاً هل ستكون غبياً طيلة حياتك؟ |
| Ama antilop horlaması her seferinde komik geliyor. | Open Subtitles | لكنّ زوجاً من الظباء يشخرون يبقى مشهداً طريفاً |
| Bükülüyorsa komiktir. Kırılıyorsa komik değildir. | Open Subtitles | إذا انحنى الشيء فهو طريف, إذا انكسر فهو ليس طريفاً |
| Nasıl oluyor da Chris Rock'ın yaptığı programı herkes eğlenceli, kural tanımaz buluyor da ben aynı programı, aynı komik zamanlamayı yapınca insanlar yönetime şikayette bulunuyor? | Open Subtitles | و يجده الكل طريفاً و مضحكاً و أتبع أنا نفس الروتين نفس التوقيت في الكوميديا فيقدم الناس شكوى للشركة؟ |
| Böyle düşününce bayağı komik görünüyor. | Open Subtitles | حسناً، يبدو الأمر طريفاً عندما تفكرين بهذا الموضوع |
| Deliriyor. Düşmancıl bir iş ortamında çalışıyorum. - komik değil. | Open Subtitles | تتصرّف بجنون، إنّها مخادعة للغاية، ذلك ليس طريفاً. |
| Tam bir deli, her fırsatta yavşıyor. - Bu hiç komik değil. | Open Subtitles | تتصرّف بجنون، إنّها مخادعة للغاية، ذلك ليس طريفاً. |
| Gülüyorsun. Eminim ki aslında bunun komik olduğunu düşünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تضحكين، أنا واثق أن الأمر ليس طريفاً |
| Bence güzel bir fırsatı kaçırmışlar. Çok komik olurdu. | Open Subtitles | تبدوا كأنها فرصةٌ تم تفويتها كان ذلك ليكون طريفاً |
| komik mi sence? | Open Subtitles | أتظنين إن هنالك شيئاً طريفاً حيال الأمر ؟ |
| Çok komik değil ama, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس طريفاً على الإطلاق.. أ هو كذلك ؟ |
| Ne komik değil mi; Önceden sen beni korumak zorundaydın şimdiyle ben seni korumalıyım. | Open Subtitles | أليسَ طريفاً كونكَ كان عليكَ حمايتي و الآن عليّ أنا أن أحميكَ ؟ |
| komik adam, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، ليس حرفياً أنت تخال نفسك طريفاً اليس كذلك؟ |
| Sen bunca sene sıkı çalıştıktan sonra bilimde çığır açan bir buluş yapan ben olsam komik olmaz mıydı? | Open Subtitles | ألن يكون طريفاً بعد كل سنوات عملك الشاق أن أكون أنا الشخص الذي يقوم بإنجاز علمي |
| Hem çok komik hem de korkunç olan şeyse insanlara, gerçekleşen kötü şeyler için bir açıklamaya ihtiyaç duymamalarını söylediğimi düşünmüş olmamdı. | TED | وما كان طريفاً وأيضاً سيئاً جداً، لقد ظننت أني طلبت من الناس أن يهدأوا، ويتوقفوا عن الحاجة لتفسيرات للأشياء السيئة التي تحدث لهم. |
| Her şeyin nasıl olduğu komik, değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا طريفاً كيف تحدث الأشياء؟ |
| Güldür onu. komik bir şey söyle. | Open Subtitles | إجعلها تضحك أخبرها شيئاً طريفاً |
| komik degil. Sanirim sadece merak. | Open Subtitles | إنه ليس طريفاً إنه غريب, أعتقد ذلك |
| Aslında komik olurdu, eğer... Yani... | Open Subtitles | أتعلم , سيكون طريفاً لو لم يكن .. |
| Üstünde haftanın günleri yazılıydı ve bence pek komikti. | Open Subtitles | -أجل كان مكتوب بها أيام الأسبوع ظننت أن ذلك طريفاً |