"طريقة مختلفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • farklı bir
        
    • farklı şekilde
        
    • farklı yol
        
    • değişik şekilde
        
    • farklı yolları
        
    • farklı yollardan
        
    • farklı yolla
        
    • bir yöntem
        
    Buradaki çocukların genelde sergilediğinden farklı bir yaklaşım. - Domal. Open Subtitles هذه طريقة مختلفة عن الطريقة اللتي يسألني بها بقية الشباب
    Bu çok farklı bir yol olaylar hakkında düşünmeye başlamadan önce. Open Subtitles إنها طريقة مختلفة تماما في التفكير في ما حدث قبل البداية
    O mesajı düzinelerce farklı şekilde kodlayabilirdi. Open Subtitles كان يمكن ان يشفر هذه الرسالة بإثنى عشر طريقة مختلفة.
    neredeyse 8.000 farklı yol var. TED أجل، هذا ما يقارب 8,000 طريقة مختلفة قليلاً وربما يتحدد مصير انتخابك بِناءً على مكان معيشتك.
    İnsanları çıplak elle 26 değişik şekilde öldürmeye çalışıyorlarmış. Open Subtitles لقد كانوا يحاولون قتل الناس بـ 26 طريقة مختلفة بأيديهم العارية
    İşleri yapmak için farklı yolları var. Open Subtitles -لديهم طريقة مختلفة لعمل الأشياء
    Her birimiz için farklı yollardan gelecek, o... o zaman içmemizin kontrol dışına çıktığını fark ettiğimizde... Open Subtitles يتعلق الأمر في طريقة مختلفة بالنسبة لكل واحد منا في لحظة عندما ندرك نحن المدمنون على الخمور هو الخروج عن نطاق السيطرة
    Ve bu kim olduğumuz konusundaki devrim politikayı, bana göre, farklı bir şekilde görmemizi sağlar, en önemlisi, insan sermayesini farklı bir şekilde görmemizi sağlar. TED وهذه ثورة في من نحن اعطتنا طريقة مختلفة للنظر في السياسة كما اعتقد بطريقة مختلفة, على قدر اعلى من الاهمية, في رؤية رأس المال الانساني.
    Zaman hakkında düşünmenin oldukça farklı bir yolu. TED إنها طريقة مختلفة بشكل كبير للتفكير بالوقت
    Bu size asosyal gelebilir, ama gerçekten bizim için sosyal olmanın sadece farklı bir yoluydu. TED وربما يبدو لكم الأمر غير اجتماعي، ولكنه بالنسبة لنا كان في الواقع طريقة مختلفة لنكون اجتماعيين.
    Ama gerçekten beni çok etkiledin.Sana baktım o yaptı, belki de farklı bir yol daha vardır. TED و فى الواقع انت ألهمتني. نظرت إليك, و فكرت, حسنا, لقد فعلها هو , ربما هناك طريقة مختلفة إذن.
    Ama her birinin aslında kuralları çiğnediğini ve nasıl yaşanılacağına dair farklı bir çözümlerinin olduğunu görüyoruz. TED لكننا نرى أن كل من هذه في الواقع تخترق الحياة، ولها طريقة مختلفة لمعرفة كيف تعيش.
    Ve bu, soruna çok farklı bir bakış açısıdır. TED وهذه طريقة مختلفة جدا للنظر إلى المشكلة.
    Aslında şah damarını, oturduğum yerden 11 farklı şekilde parçalayabilirim ve yine de kendimi kaybetmem. Open Subtitles في الواقع، أستطيع نحر وريدك الوداجي بـ11 طريقة مختلفة من مكاني دون أن أفقد أعصابي.
    10 yıl içeride yattım, seni yüzlerce farklı şekilde gebertmeyi düşündüm. Open Subtitles 10سنوات وأنا فى الحبس ، قد فكرت فى قتلك بمئة طريقة مختلفة
    Ama seni bin farklı şekilde vurmak çok eğlenceli. Open Subtitles لكن هذا ممتع جداً ان يطلق النار عليك بألف طريقة مختلفة
    Çünkü bunun olması ve kimsenin incinmemesi için... milyonlarca farklı yol düşünebiliyorum. Open Subtitles لأنني أستطيع إيجاد مليون طريقة مختلفة لتنفيذ ذلك ولن يتأذى أحد
    Seni sevdiğimi söylemek için kaç farklı yol denemem lazım? Open Subtitles حسنًا، بكم طريقة مختلفة أحتاج لأخبارك أني مغرم بكِ؟
    40 değişik şekilde sordum sana ve artık o hiç duymadığım cevabı almamın zamanıdır. Open Subtitles لقد سألتك بأربعين طريقة مختلفة و حان الوقت لأحصل على إجابة
    50 değişik şekilde doğrulandı. Open Subtitles تمت البرهنة على خمسون طريقة مختلفة
    Barry, bu işi halletmenin farklı yolları da olmalı. Open Subtitles لابد من وجود طريقة مختلفة لفعل هذا يا (باري)
    Ona farklı yollardan anlatmayı çok denedim ama... Open Subtitles أعني بأنني فكرت في 100 طريقة مختلفة بأنني لو كنت أخبرته .... ولكن
    Bugün bana ve aileme daha kaç farklı yolla saldırmaya devam edeceksiniz? Open Subtitles بكم طريقة مختلفة سوف تستمر بمهاجمتي أنا وعائلتي ؟
    Bu nedenle başka bir yöntem aklıma geldi; konuşmalar belirli temalar etrafında dönüyor. TED وهكذا فكرت في طريقة مختلفة بالتفكير في أنه، حسنا، المحادثات تتمحور حول شعارات محددة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more