"طريقى" - Translation from Arabic to Turkish

• yolumdan
• yoluma
• geliyorum
• Yoldan
• önümden
• gidiyorum
• gidiyordum
• yoldayım
• yolumu
• yola
• giderken
• yolumun
• yolda
• dönerken
• gelirken

Sen ve senin melezlerinin de canı cehenneme. Çekil yolumdan.
. تباً لك و لأطفالك اللعناء . إبتعد عن طريقى

O yüzden ya beni tutuklarsın ya da yolumdan çekilirsin.
على الطريق العام ولأن، اقبض علىّ أو تنحى عن طريقى

- Çekil yolumdan. - Önce bu işi halledeceğiz. - Görmek istemiyorum.
ابتعد عن طريقى بل سنسوى هذه المسألة أولا

İlk kez 4 Ocak'ta yoluma çıktınız.
لقد اعترضت طريقى اولا فى الرابع من يناير.

Orada olmak için elimden geleni yapacağım. Staten Island'dan geliyorum, o yüzden biraz gecikebilirim.
سأفعل كل ما بوسعى لأصل هناك ، كنت فى طريقى لستيت ايلاند ، لهذا قد اتأخر قليلاً.

Pekala. Benim belirlediğim kestirme Yoldan gidersek, tam vaktinde orada olacağız.
حسنا, لو استطعنا فقط الملاحة خلال طريقى المختصر سنكون بخير

Yardım etmeyeceksen, önümden çekil.
إنّلمتكنبنيتكِتقديمالمُساعدة، فإبتعدي عن طريقى.

Onların ne olduğunu bilmiyor, bunu anlamayacaktır. Ben oraya gidiyorum.
إنه لا يعلم, إنه لا يفهم أنا فى طريقى لهناك

Ben de ofisime gidiyordum. Benimle gelmek istemez misin?
اننى كنت فى طريقى الى المكتب,هل تصحبنى ؟

-Çekil yolumdan. -Önce bu işi halledeceğiz. -Görmek istemiyorum.
ابتعد عن طريقى بل سنسوى هذه المسألة أولا

Bir iyilik yap, çekil yolumdan!
أغربى عن طريقى ، ستسدين إلى معروفاً بذلك

Önerdiğin türden yardıma ihtiyacım yok, teşekkürler. Çekil yolumdan!
لستُ بحاجة إلى نوع المساعدة التى تعرضها . شكراً , إبتعد عن طريقى

- Aletler orada. Keyfine bak ! - Çekil yolumdan.
عدة الطباعة هناك ، إبتعد عن هنا إبتعد عن طريقى أيها الأحمق

yolumdan çekildiğinde ve tahtın varisi olmazsa imparatorluğu ben yöneteceğim.
, حينما يبتعد عن طريقى , وبدون وريث للعرش . سأتولى مقاليد حكم الأمبراطورية

Sana şunu söyleyebilirim ki, yatacak bir yer bulurum. yolumdan çekil!
سأجد مكاناً للنوم سأقوله لك, إبتعد عن طريقى

Dilsizi oyna, ne oynarsan oyna ama yoluma çıkma.
تمسّك بروايتك ان اردت حافظ على صمتك على اى حال ولكن, ابتعد عن طريقى

- geliyorum.
ـ و الخروج ، من هذا المكان ـ أنا فى طريقى إليك

Dükkâna ailem için günlük istihkakımı almaya gittiğimde Yoldan geçerken iki ceset görürken geri dönüş yolunda bu sayı dört oluyordu.
عندما ذهبت للمتجر لأستلم الحصه التموينيه لى ولأسرتى. مررت فى طريقى بجثتين ممدتين على الأرض وفى طريق العوده كان العدد قد أرتفع إلى أربعه جثث

Çekil önümden, seni suikastçı.
إبعد عن طريقى يا سفاح

Afrika'ya gidiyorum. Ne güzel, değil mi?
. أنا فى طريقى لأفريقيا أليس هذا رائعاً ؟

Aslında, senin işyerine doğru gidiyordum. Birliktre yürümemin bir sakıncası var mı?
فى الحقيقة, انا كنت فى طريقى لمكتبك هل تمانع لو اصطحبتك اثناء السير ؟

Orada kal tatlım. Seni seviyorum. yoldayım.
انتظرينى يا عزيزتى ، احبك انا فى طريقى اليكِ

yolumu hangi gücün çizdiğini bilmiyorum... fakat ayaklarım, izlemem gereken bir yola değdi.
لا أعرف أى قوه ستشكل طريقى لكن قدماى قد تم وضعهما فى طريق يجب علىَ أن أمضى فيه

- Kimlik numaram, üstten ikinci. - Siyah kravat mı? Tamam, yola çıkıyorum.
الثانى من أعلى هل هى رابظة عنق سوداء حسنا أنا فى طريقى إليك

Eve giderken benim için de bir tane al, olur mu?
أحصل على واحد مكانى ، فانا فى طريقى للعودة الى المنزل

yolumun üzerindesiniz, aşağı yukarı 30 mil kadar.
أنت في طريقى إلى المنزل خذي أو أعطى 30 ميلاً

yolda buraya doğru gelirken, uçakta, koridorda aşağı yukarı yürüyordum.
في طريقى إلى هنا على الطائرة , كنت أسير فى ممر الطائرة

Benim taşaklar eve dönerken neredeyse rahmetlik oluyordu.
تقريباً، أحترقت خصيتى فى طريقى إلى البيت