O da bıçaklanmış. Hastaneye gidene kadar ölmüş. | Open Subtitles | وقد طعنت أيضاً ماتت عند وصولها الى المستشفى |
Ve 15 santimlik testere ağızlıyla sırtından bıçaklanmış. | Open Subtitles | أيضا طعنت في الظهر بنصل بطول 6 بوصة مسنن |
Myriam, 21, ressam sevgilisini güney Paris'teki stüdyosunda bıçakladı. | Open Subtitles | ميريام ، 21 عام ، طعنت عشيقها الفنان في إستوديوه في جنوب باريس |
Benim kadınım yapmış gibi göstermek için kaç defa kendini bıçakladın? | Open Subtitles | كم مرةً طعنت نفسك تحاول جعلها تبدوا أن مرأةً فعلت ؟ |
15 yıl önce bir bar kavgasında, kendimi savunmak için birini bıçakladım. | Open Subtitles | قبل 15 عاماً وقعت في شجار حانة طعنت رجلاً بدفاع عن النفس |
30 yıl önce Kalküta'da bir pazar yerinde bıçaklandım. | Open Subtitles | قبل 30 عاما مضت طعنت في سوق شعبي في كولكاتا |
"Sonunda, sik yalayan Rodriguez bıçaklandı, minnettarım." | Open Subtitles | انا شاكر لأني أخيراً طعنت ذلك الوغد رودريغز |
O da sırtından bıçaklanmış. Hem de Zoya'yı öldüren aynı bıçakla. | Open Subtitles | أيضا طعنت في الظهر بنفس السكين الذي أستعمل لقتل زويا |
- Kurban üst tarafından 30 kez bıçaklanmış. Her kaburga işaretlenmiş. | Open Subtitles | لقد طعنت الضحية بما يزيد عن 30 مرة هناك علامة على كل ضلع |
İlan panosunun önünde bir kadın gözünden bıçaklanmış. | Open Subtitles | سيدة طعنت في العين بجانب لوحة الإعلانات. |
İmdat ! Bir cadı, Yüzbaşı'yı bıçakladı. | Open Subtitles | النجدة ، النجدة هناك ساحرة قد طعنت الكابتن |
Yani kendini acımasızca bıçakladı, cesedi attı ve kendi kulağını kesti. | Open Subtitles | تعنين أنها طعنت نفسها بوحشية أخفت جثتها، ثم قطعت أذنها؟ |
Kendisini bıçakladı ve yürüyerek kapıdan çıktı gitti. | Open Subtitles | طعنت نفسها و خرجت من الباب و هي على قيد الحياة |
Benim kadınım yapmış gibi göstermek için kaç defa kendini bıçakladın? | Open Subtitles | كم مرةً طعنت نفسك تحاول جعلها تبدوا أن مرأةً فعلت ؟ |
Kayınbiraderini süngü ile karnından bıçakladın. | Open Subtitles | أنت طعنت زوج شقيقتك بسونكي البندقية الآن، ما لا أفهمه |
Ben de annemi yüzünden bıçakladım. Kardeşimi de böğründen. Sonra da evden kaçtım. | Open Subtitles | حيث طعنت أمي في وجهها، وأخي في جنبه، وهربت من البيت. |
O fahişeyi kaç kere bıçakladım, bilmiyorum... ama hiçbir şey direncini kaybettirmedi. | Open Subtitles | لا بد وأنني طعنت تلك الساقطة عشرات المرات ولم أتمكن من هز عزيمتها |
Bildiğin gibi, bıçaklandım, neredeyse ölüyordum, birde bir Siren tarafından, ıslıkla dikildim, ama bunlar hep olur zaten.. | Open Subtitles | أوه، كما تعلم طعنت ، كدتُ ان اموت . شفيت من قبل صفارة انذار كالمعتاد |
- İki kez bıçaklandım ama vurulmayı yeğlerdim. | Open Subtitles | لقد طعنت مرتين رغم أنني أفضل التعرض لإطلاق النار. |
2 yıl sonrasında ise Michelle Watson sadece bir kez bıçaklandı. | Open Subtitles | و من ثم ميشيل واتسون طعنت مرة فقط,بعد عامين |
Dedi ki "Allahın cezası aşağılık herifi daha öncede defalarce bıçaklamıştım ama şimdiye kadar hiç ölmemişti." | Open Subtitles | قالت، لقد طعنت ذلك الوضيع عدة مرات ولم يمت من قبل |
Söylenenlere göre, mektup açacağıyla bir hemşireyi bıçaklamış. | Open Subtitles | يزعمون أنّها طعنت ممرضة . حتّى الموت بفاتحة رسائل |
Aynı gece başka birini bıçakladığını öğrenemeyeceğimizi mi sandın? | Open Subtitles | هل كنت تتوقع أننا لن نكتشف بأنك طعنت ذلك الشاب تلك الليلة؟ |
Elbette. Yemeğin ortasında sürtük ayağa kalkar ve kocasını bıçaklar. | Open Subtitles | حسناً، نهضت السافلة في منتصف العشاء و طعنت زوجها |
Geçen hafta TV'de kocasını 27 yerinden bıçaklayan bir kadın vardı. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي سمعت على التلفزيون عن امرأة طعنت زوجها 27 مرة |
Eğer ben birini makasla soğukkanlılıkla bıçaklayıp bundan kurtulsaydım, | Open Subtitles | لو أنني طعنت أحدهم، بدم بارد، حتى الموت، ونجوت بفعلتي، |
bıçak yaraları derin değil. | Open Subtitles | ان شعرها داكن ولقد طعنت حتى الموت في هذا الحرم |
Neden bu karı koca var da, kocasının gözüne karides bıçağı saplayan kadın yok? | Open Subtitles | إذاً لما اخترت هذين الزوجين ولم تختر المرأة التي طعنت زوجها في عينه بشوكة جمبري؟ |
Yardım edin. Gardiyanı şişledi! | Open Subtitles | لقد طعنت الحارس |