| Küçüklüğümden beri hep kendime ait bir şeylerim olmasını istemiştim. | Open Subtitles | منذ أن كنت طفلة صغيرة كان يراودني حلم باصطحاب ممتلكاتي الشخصية |
| Çocukluğumdan beri ailemin bakışlarını arıyorum. | Open Subtitles | كنت أبحث عن عيون أبوايا منذ أن كنت طفلة صغيرة. |
| bana eşlik etmek için, küçük bir kızı öldürebileceğin anlamına gelmiyor | Open Subtitles | من أجل أن ترافقني أنت لم تعفو حتى عن طفلة صغيرة |
| Annemin dediğine göre, küçükken hep düştüğümde, acımış gibi yaparmışım bu da kıskandığımdanmış. | Open Subtitles | حينما كُنت طفلة صغيرة أمي دائما كانت تقول أنني أتظاهر بالألم حينما أسقط |
| Büyükbabam bana küçük bir kızken hakkında birçok hikaye anlatırdı. | Open Subtitles | جدي كان يقول لي قصص عنك عندما كنت طفلة صغيرة. |
| Bekle, küçük kız Boş bir sahnede | Open Subtitles | انتظري، طفلة صغيرة تقف على خشبة مسرح خالي. |
| Küçüklüğümden beri hep güzel olduğumu söyledin. | Open Subtitles | لقد بقيتَ تقول بأنّني جميلة منذ أن كنت طفلة صغيرة |
| Evet. Küçüklüğümden beri paten kaymadım da. | Open Subtitles | نعم، ولكنى لم اتزلج منذ ان كنت طفلة صغيرة. |
| Sadece Küçüklüğümden beri gelinliğimi hayal ederim o yüzden kusursuz olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لقد تخيل لي فستان الزفاف من أي وقت مضى منذ أن كنت طفلة صغيرة. أريد أن يكون مثاليا. |
| Çocukluğumdan beri kötü bir şey olacağı zaman bunu bilebiliyorum. | Open Subtitles | منذ كنت طفلة صغيرة كنت أعرف أن شئ سئ سيحدث .ينتابنى |
| Kitabımı, Çocukluğumdan beri benim olan kitabımı mahvettin. | Open Subtitles | لقد أفسدت الكتاب. الكتاب الذي كنت أملكه منذ كنت طفلة صغيرة. |
| küçük bir kızı yetiştirmek için güzel bir yer değil mi? | Open Subtitles | إنه موقع مُميز لتربية طفلة صغيرة به ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| küçük bir kızı yetiştirmek için güzel bir yer değil mi? | Open Subtitles | إنه موقع مُميز لتربية طفلة صغيرة به ألا تعتقدين ذلك ؟ |
| küçükken birkaç garip alışkanlığım vardı. | TED | عندما كنت طفلة صغيرة كان لدي عادات غريبة |
| Bir bebeğiniz olduğunda ve bebek daha çok küçükken henüz beşiğinden dışarı tırmanamaz. | TED | عندما يكون لديك طفلة صغيرة والطفلة صغيرة، لا تستطيع التسلق خارج فراشها. |
| O daha küçük bir kızken, bütün oyuncaklarıyla oynardı... ve bi anda onları daha yeniyken çöpe atardı.. | Open Subtitles | عندما كانت طفلة صغيرة إعتادت ان تَضْجُر من دُمْيها وتتخلص منها بالرغم من أنها ما تزال جديدة |
| Bana onu anlat. Yıllar önce öldü, sen küçük bir kızken. | Open Subtitles | لقد ماتت منذ سنوات عديدة عندما كنت طفلة صغيرة |
| küçük kız oturak tepeye ulaştığında sallanmaya başlamıştı. | Open Subtitles | بدأت طفلة صغيرة بهزّ العربة عندما وصلت للقمة. |
| Senin küçüklüğünden beri hep şu anda olduğun gibi olmak istediğini biliyoruz. | Open Subtitles | منذ ان كنت طفلة صغيرة كل ماكنت تريدينه هو ان تكوني تماما ما انت عليه الان |
| Bunu, şans topu için küçük bir kıza saldıran adam mı söylüyor? | Open Subtitles | أنت تقول هذا يا من كنت تطارد طفلة صغيرة من أجل كرة؟ |
| Bu konuda lösemiden kurtulan küçük bir kızın müthiş bir hikayesi var. Kanını alıyorlar, düzenliyorlar ve CRISPR öncüsü ile geri koyuyorlar. | TED | هناك قصة رائعة عن طفلة صغيرة أنقذت من سرطان الدم عن طريق أخذ دمها بالكامل وتعديله ثم إعادته بواسطة مركب طليعي لكريسبر. |
| Dojtor, küçük bir bebek nasıl koca bir adamı boğulmaktan kurtarabilir? | Open Subtitles | أيها الطبيب ، كيف تنقذ طفلة صغيرة رجلاً بالغاً من الغرق؟ |
| Affedersiniz! 6 yaşında küçük bir kız çocuğu gördünüz mü? | Open Subtitles | معذرة ، هل رأيتم طفلة صغيرة فى السادسة من العمر؟ |
| Hanımefendi, o yaşıyor, bir evi, bir kadını, bir de küçük kızı var. | Open Subtitles | سيدتى ، إنه على قيد الحياة و له بيت و امرأة و طفلة صغيرة |
| Evet, var. Bir köpeğim ve küçük bir kızım var. | Open Subtitles | .أجل , أنا لديّ , انا لديّ كلب و طفلة صغيرة |
| Yıllar süren bu antrenmanlar, küçük bir çocuk olmak, oynamak ve kazanmak harika bir deneyim. | TED | وبالنسبة لي، خلال كل تلك السنوات من التدرّب، وأنني كنت طفلة صغيرة وألعب التنس، ثم أفوز، لقد كانت تجربة رائعة. |