"طفولةِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocukluk
        
    • Çocukluktan
        
    • çocukluğundan
        
    Biliyorum, ben sadece tatmin edilememiş çocukluk dönemimi, esprili tarafımla kapatmaya çalışıyorum. Open Subtitles أَعْرفُ، كُنْتُ فقط أَختفي وراء النكتةَ لإخْفاء الإستياءِ من طفولةِ غير متحققةِ.
    Ben Puja'nın çocukluk arkadaşıyım ve onunla evleneceğim. Open Subtitles أَنا صديقُ طفولةِ بووجا وسَأَتزوّجُها.
    "Joey'nin hayali bir çocukluk arkadaşı vardı. Open Subtitles "جوي كَانَ عِنْدَهُ خياليُ صديق طفولةِ.
    Çocukluktan beri çok yakın oldukları ve parkta birbirlerinin popolarını kokladıkları düşünülürse, bu o kadar da garip değil. Open Subtitles هو لَيسَ ذلك السخيفِ، منذ هم كَانتْ أحبّةَ منذ طفولةِ. هم يَشْمّونَ أردافَ بعضهم البعضِ.
    Onun Çocukluktan beri bir sevgilisi vardı. Open Subtitles منذ أن طفولةِ كَانَ عِنْدَها a محبوب.
    Çocukluktan beri birbirimizi tanıyor gibiydik. Open Subtitles وكأننا نعرف بعضنا منذ طفولةِ.
    Bak, bu vücut bütünlük bozukluğu, çocukluğundan beri çektiği bir şey. Open Subtitles النظرة، هو فوضى سلامةِ جسمِ، شيء الذي هو يُعانى منه منذ طفولةِ.
    Sanırım çocukluğundan kalma bir şey. Open Subtitles أَحْزرُ بأنّه شيء من اثر طفولةِ.
    çocukluk aşkları. Open Subtitles أحبّة طفولةِ.
    Onun Çocukluktan beri bir sevgilisi vardı. Open Subtitles منذ أن طفولةِ كَانَ عِنْدَها a محبوب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more