yardım için bağırabilirim, ama kapıyı açanı öldürür. | Open Subtitles | بإمكاني أن أصيح طلبا للمساعدة ولكنه سيقتل من يفتح الباب |
Hemen sonuca varmak istemiyorum, ama bu yardım için ağlamak gibi bir şey. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ استباق الإستنتاجاتِ هنا، لكن هذا قَدْ يَكُون طلبا للمساعدة |
-Önce kilidi açmaya çalışmış. -Sonra yardım için birini aramış. | Open Subtitles | أولا حاول فتح قفل الباب ثم صرخ طلبا للمساعدة |
Bu yüzden bana geldi.yardım istemeye. | Open Subtitles | حتى انها جاءت لي، طلبا للمساعدة. |
Senden yardım istemeye mi gelmiş? | Open Subtitles | هل اتت اليك طلبا للمساعدة ؟ |
- Göçmenler yardım çağırmak için önden gittiklerini söylüyor. | Open Subtitles | قال المستوطنون ذهبا طلبا للمساعدة |
- Bir şey olsaydı, yardım isterdi. | Open Subtitles | - - صرخة طلبا للمساعدة ، إذا كان أي شيء. |
Buraya gelmemiz beş dakika bile sürmedi, ama imdat çığlıklarınızı duyabilecek kimse yok. | Open Subtitles | استغرقت خمس دقائق فقط للوصول الى هنا، ولا أحد يستطيع سماعك تصرخ طلبا للمساعدة... |
yardım için çığlık attığımda beni duymazdan gelirdi. | Open Subtitles | لكنها تجاهلت قالت لي عندما صرخت طلبا للمساعدة. |
Ama yardım için bağırırsan bunu tam kalbine saplayıp, ...seni hemen öldürmekten başka bir seçeneğim kalmayacak. | Open Subtitles | ولكن ان بدأت تصرخ طلبا للمساعدة فلن يكون عندي خيار سوى ان اغرز هذه مباشرة في قلبك |
Kızların yanlarında bir telefon olsaydı ve iyi durumda idiyseler şimdiye kadar yardım için aramış olurlardı. | Open Subtitles | ان كان هناك هاتف مع الفتيات و كن بخير لكن اتصلن طلبا للمساعدة |
- Evet ama böyle bir şey olmadığını biliyorsun sadece insanlar var ve yardım için seni arıyorlar. | Open Subtitles | نعم، ولكن كما تعلمون ليس هناك شيء من هذا القبيل. هناك مجرد مجموعة من الناس. ويبحثون إليكم طلبا للمساعدة. |
Commodus yardım için tek bir kişiye gidebileceğini anlamıştı. | Open Subtitles | أدرك كومودوس أنه لا يملك أحدا يلجأ إليه طلبا للمساعدة |
Ağlama sesleri gibiydiler ya da... yardım için ağlama sesleri. | Open Subtitles | كانوا مثل نحيب أو - يصرخون طلبا للمساعدة. |
Buraya senden yardım istemeye geliyorum, sana bu durumu, o şeyin saçtığı tehlikeleri anlatıyorum ama sen karımı o şeyi bulmaya mı gönderiyorsun? | Open Subtitles | لقد أتيت إليك طلبا للمساعدة. أخبرتك عن هذا... . |
Buraya senden yardım istemeye geliyorum, sana bu durumu, o şeyin saçtığı tehlikeleri anlatıyorum ama sen karımı o şeyi bulmaya mı gönderiyorsun? | Open Subtitles | لقد أتيت إليك طلبا للمساعدة. أخبرتك عن هذا... . |
- Hâlâ yardım çağırmak için bağırabilirim. | Open Subtitles | استطيع الصراخ طلبا للمساعدة. |
Sen de yardım çağırmak için çığlık atmaya çalışırsın. | Open Subtitles | و أنت تحاول الصراخ طلبا للمساعدة... |
- Bir şey olsaydı, yardım isterdi. | Open Subtitles | - - صرخة طلبا للمساعدة ، إذا كان أي شيء. |
Dün bir imdat çağrısı yaptınız mı? | Open Subtitles | هل اتصلت طلبا للمساعدة البارحة؟ |