"طلبتيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • İstediğin
        
    • sipariş
        
    • istediysen
        
    • İstediğiniz
        
    Birbirimize ait olmayalım diyen sendin. Ben sadece senin istediğin şeyi yapıyorum. Open Subtitles أنت من اقترح العلاقة ال"لا حصرية" ، و أنا أنفذ ما طلبتيه
    Ama istediğin hormon düzeylerini kontrol ettim. Open Subtitles لكن اجريت فحص لمستويات الهرمون الذي طلبتيه.
    Sana güvenmiştim, benden istediğin her şeyi yaptım, ve hiçbiri işe yaramadı. Open Subtitles لقد وثقت بكِ , و قمت بكل شيئ طلبتيه مني و لم يهم أي شيئ
    Bu senin otelle ödeşme yöntemin ama o gün, tek sipariş ettiğin şey "Ye, Dua Et, Sev"di. Open Subtitles و هي طريقتكِ لرد الجميل إلى الفندق, و لكن الشيء الوحيد الذي طلبتيه في ذلك اليوم
    Sana ne istediysen onu verdim, vermedim mi? Open Subtitles لقد أعطيتك بالتحديد ما طلبتيه أليس كذلك ؟ أجل
    İstediğiniz tüm her şeyi ayarladım. Tamamıyla yasal Güney Afrika evrakları. Open Subtitles لقد احضرت كل ما طلبتيه مني كل الملفات القانونية الخاصة بجنوب افريقيا
    İstediğin tomografi ve kan testi sonuçlarını almaya gidiyorum. Open Subtitles مرحباً, أنا بطريقي لأخذ الأشعة المقطعية و فحص الدم الذي طلبتيه
    İstediğin her şeyi yaptım. Daha ne yapmak istiyorsun? Open Subtitles لقد قمت بكل شيء طلبتيه ماذا أيضًا تريدني أن أقوم به؟
    - İstediğin her şeyi yaptım. - Sormak zorunda kaldım. Open Subtitles ـ لقد فعلت كل ما طلبتيه مني ـ اضطررت لسؤالك لفعلها
    İstediğin şeyi yapabildim mi öğrenmek ister misin? Open Subtitles هل تريدين أن تعرفي إذا كنت فعلت ما طلبتيه مني أن أفعله؟
    - Ben yıllarca senin dilekçelerini imzaladım, istediğin herşeyi yaptım. Open Subtitles Mother, I signed all your petitions. ولقد ذهبت الى كل أجتماعتكِ وفعلت كل شىء طلبتيه منى على مدار السنوات
    Laboratuvar istediğin testi yaptı. Open Subtitles يقوم المعمل بعمل الاختبار الذى طلبتيه
    İstediğin her şeyi yaptım, bayan. Open Subtitles مهلاّ، لقد فعلت كلّ ما طلبتيه يا سيّدة
    - Çünkü yapmamı istediğin şeyi düşünüyorum. Open Subtitles لأني أفكر فيما طلبتيه مني للتو
    İstediğin işi bitirdim. Open Subtitles لقد عملت الذي طلبتيه
    Tıpkı sipariş edip de elini sürmediğin 18 dolarlık kumpir gibi. Open Subtitles مثل صحن البطاطس المطبوخ الذي قيمته 18 دولاراً ذلك الذي طلبتيه ولم تلمسيه
    Tek tahminim, o hapların etkisi altındayken bunu sipariş ettiğin. Open Subtitles وأوصل ذاك الطرد والذي يمكنني التخمين بأنكِ طلبتيه.. -حينما كنتِ تحت تأثير تلك الأقراص
    Sanırım sen de zaten bunu sipariş etmiştin. Open Subtitles أعتقد أن هذا ما طلبتيه
    Dinle psikopat karı, benden ne istediysen yaptım. Open Subtitles اسمعى ايتها المعتوهة , لقد فعلت بالضبط ما طلبتيه مني
    Benden ne istediysen öyle yaptım. Open Subtitles لقد فعلت بالضبط ما طلبتيه مني
    Biz sana ne istediysen hepsini verdik. Open Subtitles قمنا بمنحك كل شيء طلبتيه
    Sanırım benden istediğiniz her şeyi size verdiğim konusunda hemfikirizdir. Open Subtitles أعتقد بأنك ستوافقي على أنني منحتكي كل شيء طلبتيه
    İşte Walter Kendrick hakkında istediğiniz şey, Dave Pell'in sevgileriyle. Open Subtitles هاكِ ما طلبتيه ضدّ (والتر كندرك)، مجاملة من (ديف بيل)!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more