"طلبت أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • istedi
        
    • istedin
        
    • istediğimi söyledim
        
    • istemişti
        
    Bu sabah aradı ve babalar gününün akşamında buluşmak istedi. Open Subtitles لقد نادتني هذا الصباح, طلبت أن تراني غداً
    Bak Lois sana bakmamı istedi, bu yüzden burda otur ve sessiz ol. Open Subtitles أنظر، لويس طلبت أن أجالسك لذا أجلس هنا وكن هادئاً
    İzni kendi istedi. Open Subtitles و طلبت أن يكون هذا اليوم أجازة على وجه التحديد
    Okumamı sen istedin! Beni dinleyeceksin! Open Subtitles أنت من طلبت أن أقرأ هذا عليـك بأن تقـف لتسمعنـى وأنا أقرئـه
    Sana güçlü olmayı öğretmemi istedin. Tekrar zarar görmemeni sağlamayı. Open Subtitles طلبت أن أعلمك أن تكوني قويّة، للتأكّد بألّا يمسّك أذى مجددًا.
    Arabayı kullanıp kullanmadığını sormadım, kimliğini görmek istediğimi söyledim. Open Subtitles لم أسأل من كان يقود. طلبت أن أرى بطاقة هويته
    Evet. Ölmeden önce beni yalnız görmek istemişti. Hatırladın mı? Open Subtitles اليوم السابق ليوم وفاتها, طلبت أن ترانى لوحدى,تتذكر؟
    Üzgünüm Leydim ama anneniz Leydi Sybil'in döndüğünü bilmenizi istedi. Open Subtitles أعتذر عن إزعاجك يا سيدتي ولكن والدتك طلبت أن أبلغكِ بعودة ليدي سيبيل
    - Miami'ye fotoğraf çekimine gitti. Ona birkaç şey göndermemi istedi. Open Subtitles إنها في موقع تصوير في ميامي لقد طلبت أن أرسل لها عدة أشياء
    Ajan Taylor davayı sizinle yürütmek istedi. Open Subtitles العميله تايلور طلبت أن تكون أنت من تساعدها للإمضاء بالقضيه
    Merhaba kızlar, anneniz biraz daha benimle kalmanızı istedi. Open Subtitles يا فتيات ، أمكم طلبت أن أبقيكم معي وقتاً أطول
    Greer, gizlice eniştesini o parayı bırakırken takip etmemi istedi. Open Subtitles جرير طلبت أن أتخفى وألحق بـ زوج أختها حين يترك المال
    Anacleto'yla gidip tek tek komşulara sormamızı istedi. Open Subtitles طلبت أن أذهب مع " آناكليتو لكى نسأل الجيران
    Sen Wyatt almak istedi. Open Subtitles ماذا تعنى ؟ أنت الذى طلبت أن تأخذه
    Benden şans vermemi istedin şimdi ise buraya gelip bana pes ettiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles طلبت أن أمنحك فرصة وتأتين إلى هنا الآن لتخبريني أنك ستتخلين عني؟
    Nerede bulduğumu görmek istedin. Open Subtitles طلبت أن ترى أين وجدته و أنا وجدته هنا
    Bu yüzden mi buraya gönderilmek istedin? Open Subtitles ألهذا طلبت أن يتم إرسالك إلى هنا؟
    Bu yüzden mi akvaryumda buluşmak istedin? Umuma açık bir yerde. Seni... Open Subtitles ألهذا طلبت أن نلتقي بحوض الأحياء المائيّة،مكانعام،أظننتبأنّنيسوف...
    Robert, dinle. Gelmemi istedin, ben de geldim. Open Subtitles "روبرت" إنك طلبت أن آتي للقائك و لقد أتيت
    Onu güvende tutmamı istedin, ben de istediğini yaptım. Open Subtitles طلبت أن أبقيها آمنة، وقد فعلت.
    dedim. "Hapishane psikiatristini görmek istediğimi söyledim. TED قال: "طلبت أن أرى الطبيب النفسي الخاص بالسجن.
    - Bakıcılarının ona kötü davrandığını söylemişti. Ona yardım etmeni mi istemişti? Open Subtitles أخبرتُك بأن ممرضتها كانت سيئة ثم طلبت أن تجلسي معها؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more