"طلبنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • sipariş
        
    • istedik
        
    • istemiştik
        
    • söyledik
        
    • biz
        
    • çağırdık
        
    • aldık
        
    • talebimizi
        
    • bize
        
    • istedi
        
    • istersek
        
    • istediğimiz
        
    • siparişi
        
    • istediğimizi
        
    • bizi
        
    Hey, Dil, ne istersin? biz az önce sipariş verdik. Open Subtitles مرحبا يا رجل مالذي تريده لقد طلبنا كل شئ هنا
    Arılardan sadece belirli bir renge gitmeyi değil, ayrıca belirli bir renkteki çiçeğe sadece özel bir şablondaysa gitmeyi öğrenmelerini istedik. TED طلبنا من النحل تعلم ليس فقط الذهاب إلى لون معين، ولكن إلى زهرة بلون معين فقط عندما تكون في نمط معين.
    Bunu dün istemiştik. Bir gün geç ve bir dolar eksik. Open Subtitles طلبنا هذا بالامس اتي متاخرا يوما و ينقص دولار
    Hatta aynı hindili İsveç sandviçinden söyledik ve o günü andık. Open Subtitles حتى أننا طلبنا شطيرة الدجاج السويري نفسه و خضنا في الذكريات
    - Gibbs aslında seni buraya başka bir sebepten çağırdık. Open Subtitles في الحقيقة لقد طلبنا منك المجيء لسـبب آخر أنتم
    Videoyu izlemelerinden sonra, duygularını derecelendirmelerini istedik ve hepsinden önceki ve sonraki oksitosin düzeyini ölçmek için kan aldık. TED بعد مشاهدة الفيديو طلبنا منهم تقييم مشاعرهم وأخذنا عينات من الدم قبل المشاهدة وبعدها لتقييم مستوى الأوكسيتوسين.
    Sayın Yargıç, daha öncesinde kanıtlarımızı sunmak için uzatma talebimizi onaylamıştınız. Open Subtitles سيدتي القاضية، لقد وافقتِ سابقًا على طلبنا لتمديد مدة عرض الأدلة
    İnternetteki bir ipek çiftliğinden 6500 ipek böceği sipariş ettik. TED طلبنا 6500 دودة قز من مزرعة حرير على الانترنت.
    Haşlanmış yumurta ve kızarmış ekmek sipariş ettik... tıpkı senin ve herkesin yaptığı gibi. Open Subtitles لقد طلبنا بيض مخفوق و توست مثل طلبك انت, وطلب كل من في المطعم
    Bütün sipariş sistemimiz, dört insana ait olan dörtlü köfte için dört adet yemek girişi yaratmıştır. Open Subtitles طلبنا الكلي مستند على أربع فطائرِ وأربعة أطباق من الطعام مقسمة بين أربعة أشخاصِ
    Onlardan, hangi ayaklarıyla topa temas ettiklerine dikkat etmelerini istedik. TED طلبنا منهم أن ينتبهوا لأي جانب من قدمهم يلامس الكرة.
    Sonra hastanelerden hemşireleri en iyi temsil edecek kişileri bize önermelerini istedik. TED طلبنا بعدها من المستشفيات والمنشآت أن يرشحوا ممرضات يمكنهن تمثيلهم بأفضل شكل.
    Ondan sonra sen talep etmediğin sürece seninle bağlantıya geçmemesini istemiştik. Open Subtitles و طلبنا ألا تتواصل معك إلا إذا طلبت أنت ذلك
    Ona bizimle arabada oturmamasını söyledik. O da şimdi bizimle yürümek istemiyor. Open Subtitles لقد طلبنا منه ألا يركب معنا الآن يقول إننا لا يمكننا أن نسير معه
    Şey bu şaşırtıcı değil , ancak biz onları ayrıca dürüstlük, zeka, cana yakınlık, şiddete meyil açısından da yargılamalarını istedik. TED حسناً هذا ليس مفاجئا ، ولكننا طلبنا منهم الحكم على المرضى على الصدق ، الذكاء، الود ، العنف.
    Sizi buraya güvenebileceğimiz tek insanlar sizler olduğunuz için çağırdık. Open Subtitles لقد طلبنا حضوركم إلى هنا اليوم لأننا نعلم بأننا نستطيع أن نثق بكم
    Birçok tavsiyesini aldık, ama hiçbiri tatmin etmedi. Open Subtitles لقد طلبنا العديد من النصائح ولا أحد منها مناسب
    talebimizi değerlendirirken sunularımızı kabul etmez miydiniz? Open Subtitles بينما تعالج طلبنا هل يمكن أن تقبل تضحياتنا؟
    Narcisse bu soruya cevap niteliği taşıyabilecek bir toplantı istedi. Open Subtitles نارسيس طلبنا من أجل اجتماع لربما لديه أجابه لهذا السؤال.
    Amerika'dan yardım istersek sakladığımız her şey gözler önüne serilecek. Open Subtitles إذا طلبنا المساعدة من الولايات المتحدة كل شئ أخفيناه سيكشف
    İstediğimiz rakamları getirmeyenler getirebilecek birileriyle değiştirilecektir. Open Subtitles وأي واحد منكم لا يستطيع ..تحقيق الأرقام التي طلبنا سيُستبدل بشخص يستطيع
    Yemeğe dışarı çıkacağız. siparişi iptal etmek istiyorum. Open Subtitles قررنا أن نتغذى بالخارج أود أن ألغي طلبنا
    Bu kuklalardan yardım istediğimizi duyunca doktor çok kızacak. Open Subtitles سيثور الدكتور غضبا عندما يسمع أننا طلبنا المساعده من هؤلاء الدمى
    Örneğin tanıklardan bu sıradaki elmayı tespit etmelerini istesek oy birliğiyle alınan karar bizi şaşırtmaz. TED لو طلبنا من شهود عيان تحديد التفاحة في هذه التشكيلة، على سبيل المثال، لا ينبغي لنا أن نتفاجأ من قرار الإجماع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more